Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Haberler

Gelir Vergisi Genel Tebliği Taslağı (Seri No:303)

Gelir Vergisi Genel Tebliği Taslağı (Seri No:303)
  • 25 Nisan 2018


Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI
(SERİ NO: 303)

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç ve kapsam
MADDE 1 - (1) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9, 23, 25,
32 ve 61 inci maddelerinde, 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla yapılan
değişikliklerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin amaç ve
kapsamını oluşturmaktadır.

İKİNCİ BÖLÜM

İhtiyaç Fazlası Elektrik Enerjisinin Satışında Esnaf Muaflığı
Yasal düzenleme
MADDE 2 - (1) 7103 sayılı Kanunla, 193 sayılı Kanunun esnaf muaflığını düzenleyen
9 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (9) numaralı bent eklenmiştir.
“9. 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız
yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik
enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya
cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 10 kW’a kadar (10 kW dâhil) olan (Kat
maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla
kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son
kaynak tedarik şirketine satanlar (Bu bendin uygulanmasında üçüncü fıkra hükmü dikkate
alınmaz.);”

Muafiyetin kapsamı ve şartları
MADDE 3 - (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesine eklenen bent uyarınca, 6446
sayılı Kanuna göre lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji
kaynaklarına dayalı olarak sahibi olunan veya kiralanan konutlarda kurulan tesislerde, elektrik
üretimi yapan ve ihtiyaç fazlasını satan gerçek kişiler, esnaf muaflığından aşağıdaki şartlar
dahilinde faydalanacaktır.
a) Üretim tesisinin sahip olunan veya kiralanan konutların çatı ve/veya cephelerinde
(Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla
kurulanlar dâhil) kurulu olması,
b) Üretim tesisinin kurulu gücünün azami 10 kW (10 kW dahil) olması,
c) Elektriğin yalnızca bir üretim tesisinde üretilmesi,
ç) Üretilen elektrik enerjisinden ihtiyaç fazlasının son kaynak tedarik şirketine
satılması.
(2) Elektrik enerjisi satışının devamlı olarak yapılması, muafiyetten yararlanmaya
engel teşkil etmeyecektir.
(3) Ticari, zirai veya mesleki kazanç dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisi mükellefi
olmak, anılan muafiyetten yararlanmaya engel değildir.
2
(4) Elektrik enerjisi üretim tesisinin, apartmanların çatı ve/veya cephelerinde
kurulması halinde de birinci fıkrada belirtilen şartlar dahilinde esnaf muaflığından
yararlanılacaktır.
(5) Apartman yönetimi tarafından apartmanın elektrik ihtiyacını karşılamak için
kurulan elektrik üretim tesisinin mülkiyet hakkı, hisseleri oranında kat maliklerine ait
olduğundan, ihtiyaç fazlası elektriğin son tedarik şirketine satışından elde edilen gelirler de
vergi kanunları açısından yönetimin değil kat maliklerinin geliri olarak kabul edilmektedir.
Ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla apartman
yönetimi tarafından kurulan üretim tesisinde üretilen ihtiyaç fazlası enerjinin son kaynak
tedarik şirketine satışında her bir malik muafiyetten ayrı ayrı faydalanacaktır.
(6) Elde edilen gelirin apartman yönetimleri tarafından tahsil edilip ortak giderlerin
karşılanmasında kullanılması ve/veya kat maliklerine dağıtılması bu muafiyetten
faydalanılmasına engel teşkil etmeyecektir.
(7) Apartmanların işyeri olarak kullanılan bağımsız bölümlerinin bulunması halinde de
apartmanın ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan üretim tesisinde
üretilen ihtiyaç fazlası enerjinin son kaynak tedarik şirketine satışı, muafiyetten yararlanmaya
engel teşkil etmeyecektir.
(8) Sahibi olunan veya kiralanan işyerlerinde kurulan tesislerde üretilen elektriğin
ihtiyaç fazlasının satışından dolayı esnaf muaflığından yararlanılamayacaktır. Ancak,
konutunu hem işyeri hem de mesken olarak kullananların bu kapsamda elde ettiği kazançları
ise muafiyet kapsamında kabul edilecektir.

Üretilen elektrik enerjisinin satışında vergi tevkifatı
MADDE 4 - (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin son fıkrasında, "Bu
muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur." hükmü yer
almakta olup aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında vergi tevkifatı yapmak
zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş, aynı fıkranın 13 numaralı
bendinin 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan
(c) alt bendi uyarınca, esnaf muaflığından yararlananlardan yapılan diğer mal alımları için %
5 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.
(2) Esnaf muaflığından yararlananlardan elektrik enerjisi alan son kaynak tedarik
şirketleri, alımları karşılığı yaptıkları ödemeler üzerinden, 193 sayılı Kanunun 94 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinin 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan (c) alt bendi uyarınca, % 5 oranında gelir
vergisi tevkifatı yapacaklardır. Ödemenin kat maliklerince oluşturulan yönetimlere yapılması,
gelir vergisi tevkifatına engel teşkil etmeyecektir.
(3) Son kaynak tedarik şirketlerince, esnaf muaflığından yararlananlardan yapılan
enerji alımlarının gider pusulası ile belgelendirilmesi gerekmektedir. Ana gayrimenkulün
ortak enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan tesislerden yapılan satışlarda, gider
pusulasının, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci
maddesinde yer alan yetkiye istinaden kat maliklerince oluşturulan yönetim adına
düzenlenmesi uygun bulunmuştur.

Örnek 1: Bay (A), sahibi olduğu konutunun çatısında, kurulu gücü azami 10 kW olan
üretim tesisinden elde ettiği elektrik enerjisinden ihtiyaç fazlasını, (B) son kaynak tedarik
şirketine satmaktadır. Bay (A), bu faaliyetinden dolayı esnaf muaflığından yararlanacak olup
(B) tedarik şirketi, Bay (A)'ya enerji bedeli karşılığı olarak yapacağı ödemeler nedeniyle gider 
3
pusulası düzenleyecek ve 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (13)
numaralı bendi uyarınca % 5 oranında gelir vergisi tevkifatı yapacaktır.

Örnek 2: (C) apartman yönetimi, apartmanın ortak elektrik ihtiyacının karşılanması
amacıyla, apartmanın çatısında, kurulu gücü azami 10 kW olan üretim tesisinden elde ettiği
elektrik enerjisinden ihtiyaç fazlasını, (D) son kaynak tedarik şirketine satmaktadır. Bu
satıştan dolayı (C) apartmanındaki kat malikleri esnaf muaflığından yararlanacaktır. (D)
tedarik şirketi, (C) apartman yönetimine enerji bedeli karşılığı olarak yapacağı ödemeler
nedeniyle gider pusulası düzenleyecek ve 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (13) numaralı bendi uyarınca % 5 oranında gelir vergisi tevkifatı yapacaktır.

Muafiyetten faydalananların yükümlülükleri
MADDE 5 - (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı
bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalananların mükellefiyet tesisi, belge düzenleme,
defter tutma, beyanname verme gibi yükümlülükleri olmayacaktır. Bu muafiyetten
yararlananların, kendilerine düzenlenen gider pusulalarını ve bu faaliyetleri ile ilgili olarak
satın aldıkları mal ve giderlerine ilişkin belgelerini 213 sayılı Kanunda öngörülen süreler
boyunca saklamaları zorunludur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Kadın Hizmet Erbabına Sağlanan Kreş ve Gündüz Bakımevi Yardımında Gelir
Vergisi İstisnası
Yasal düzenleme ve dayanak
MADDE 6 - (1) 7103 sayılı Kanunla, 193 sayılı Kanunun gelir vergisinden istisna
edilen ücretleri düzenleyen 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (16) numaralı bent
eklenmiştir.
“16. İşverenlerce, kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek
suretiyle sağlanan menfaatler (İşverenlerce bu hizmetlerin verilmediği durumlarda, ödemenin
doğrudan bu hizmetleri sağlayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine yapılması
şartıyla, her bir çocuk için aylık, asgarî ücretin aylık brüt tutarının %15’ini aşmamak üzere
bu istisnadan yararlanılır. Kreş ve gündüz bakımevi hizmetini sağlayanlara yapılan
ödemelerin belirlenen istisna tutarını aşan kısmı ile hizmet erbabına bu amaçla nakden
yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu bentte yer alan %15
oranını, asgarî ücretin aylık brüt tutarının %50’sine kadar artırmaya ve kanuni seviyesine
getirmeye Bakanlar Kurulu, bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkilidir.).”

İstisnanın kapsamı ve uygulaması
MADDE 7 - (1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (16)
numaralı bendinde yapılan düzenlemeyle, işverenlerce, kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz
bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler istisna kapsamına alınmıştır.
(2) Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve İşleyiş
Esasları Hakkında Yönetmelikte kreş, 0-24 aylık çocuklara hizmet veren kuruluş, gündüz
bakımevi ise 25-66 aylık çocuklara hizmet veren kuruluş olarak tanımlanmıştır.
(3) İşverenlerce hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmesi suretiyle
sağlanan menfaate ilişkin istisnadan, sadece kadın hizmet erbabı yararlanacaktır.
(4) Kreş ve gündüz bakımevi hizmetinin işverenlerce iş yerinde verilmesi halinde, bu
hizmetten faydalanan kadın hizmet erbabına sağlanan menfaatin tamamı gelir vergisinden 
4
istisna olacaktır. Söz konusu hizmetin, işverenin kendisine ait veya kiralamış olduğu diğer
yerlerde verilmesi istisna uygulamasına engel teşkil etmeyecektir.
(5) İstisnadan her bir çocuk için ayrı ayrı yararlanılabilecektir.
(6) İstisnadan yararlanacak tutar her bir çocuk için asgarî ücretin aylık brüt tutarının
%15’ini aşmayacaktır. Sağlanan menfaatin asgari ücretin aylık brüt tutarının %15’ini aşması
halinde, aşan kısım ücret olarak vergilendirilecektir. %15 oranını, asgarî ücretin aylık brüt
tutarının %50’sine kadar artırmaya ve kanuni seviyesine getirmeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
(7) İşverenlerce kreş ve gündüz bakımevi hizmetinin işyerinde verilmediği
durumlarda, kadın hizmet erbabına sağlanan menfaatin ücret istisnasına tabi tutulabilmesi
için; bu hizmetin gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince işletilen kreş ve gündüz bakım
evlerinden alınması ve hizmet bedelinin, hizmet erbabına değil doğrudan bu hizmeti sağlayan
mükelleflere ödenmesi gerekmektedir. Hizmet erbabına doğrudan yapılan ödemeler ve
sağlanan menfaatler ise ücret olarak vergilendirilecektir.
(8) İşverenlerce kadın hizmet erbabı adına doğrudan kreş ve gündüz bakımevi işleten
mükelleflere yapılan ödemelerin belli bir dönem için toplu halde yapılması durumunda, her
bir aya isabet eden tutar ilgili ay matrahı ile ilişkilendirilerek istisna uygulanacaktır.
(9) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince kreş ve gündüz bakımevi hizmeti
karşılığı olarak faturanın hizmet erbabı adına düzenlenmesi gerekmekte olup işverenlerin ise
bu kapsamda yaptığı ödemeye ilişkin belgeleri 213 sayılı Kanunda öngörülen süreler boyunca
saklamaları zorunludur.

Örnek 3: İşveren (H), çalıştırdığı hizmet erbabına işyerinde kreş hizmeti vermektedir.
30 hizmet erbabı çalıştırmakta olup bu hizmet erbabından 20’si kreş hizmetinden
yararlanmaktadır. Kreş hizmetinden yararlanan hizmet erbabının 15’i kadın, 5’i erkektir. Bu
durumda kreş hizmetinden yararlanan 15 kadın hizmet erbabı için sağlanan menfaatin tamamı
istisna kapsamında olacak, erkek hizmet erbabı yönünden ise söz konusu menfaat ücret olarak
vergilendirilecektir.

Örnek 4: İşyerinde kreş hizmeti vermeyen işveren (D), hizmet erbabı Bayan (E)’nin
bir çocuğu için hizmet aldığı kreş işletmesine 2018 yılında aylık 600 TL ödemektedir.
Bayan (E) için kreş yardımı kapsamında yapılan 600 TL lik ödemenin, asgari ücretin
brüt tutarının %15’i olan (2.029,50x%15=) 304,43 TL lik kısmı gelir vergisinden istisna
edilecektir. İstisnayı aşan tutar olan (600-304,43=) 295,57 TL ise ücret olarak
vergilendirilecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Hizmet Erbabına Ödenen Tazminatların Vergilendirilmesi ile İstisna Uygulaması
Yasal düzenleme ve dayanak
MADDE 8 - (1) 7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun tazminat ve yardımlarda
gelir vergisi istisnasını düzenleyen 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“7. a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu ve 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı
Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 13/6/1952
tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin
Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını
aşmayan miktarları (Hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);
5
b) Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen
istisna tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten
sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen
tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli
adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.);”
(2) 7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına
aşağıdaki (7) numaralı bent eklenmiştir.
“7. Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi
veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu
tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve
yardımlar.”

Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra yapılan ödemeler ve yardımların
vergilendirilmesi
MADDE 9 - (1) 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen bent
hükmü ile hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale
sözleşmesi gibi sözleşmeler kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu
tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve
yardımların ücret olarak kabul edildiği ve vergilendirildiği hususuna açıklık getirilmiştir.
(2) Bu tazminatlar, hizmet erbabına işten ayrılma, emekli olma, dava açmama vb.
nedenlerle çalışmasından bağımsız olarak ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, ücret
hükümlerine göre vergilendirilecektir.

Kıdem tazminatlarında istisna uygulaması
MADDE 10 - (1) 7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci
fıkrasının yeniden düzenlenen (7) numaralı bendinin (a) alt bendi ile 1475, 854 ve 5953 sayılı
Kanunlara göre ödenen kıdem tazminatlarına uygulanacak istisnaya ilişkin düzenleme aynen
korunmuştur.
(2) Bu çerçevede ücret kapsamında değerlendirilen;
a) 1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca ödenmesi gereken kıdem tazminatları,
b) 5953 sayılı Kanun uyarınca yapılan ve çalışanın son brüt ücreti üzerinden
hesaplanan ve ödenen 24 aylık tutarı aşmayan kıdem tazminatları
gelir vergisinden istisna edilecektir.
(3) 1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca, hizmet erbabının çalıştığı süre ve kıdem
tazminatına esas ücreti dikkate alınarak hesaplanan ve ödenen kıdem tazminatları istisna
kapsamına girmekte olup hesaplanan bu tutarları aşan ilave ödemeler ise ücret kapsamında
değerlendirilmek suretiyle vergilendirilecektir. Dolayısıyla, hizmet erbabının kıdem
tazminatına esas ücretine göre hesaplanan ve en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için
ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşan ödemelerde ise Devlet memuruna ödenen azami
emekli ikramiyesi kadarlık kısmı istisnaya konu edilecek aşan kısmı ise ücret olarak
vergilendirilecektir.
(4) Kıdem tazminatının yıllık miktarı 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami
emekli ikramiyesini geçemez. Bu tutar, 2/1/2018 tarihi itibariyle 5.001,76 TL dir.
6
Örnek 5: (A) Anonim şirketinde 10 yıl süreyle çalıştıktan sonra 15/1/2018 tarihinde
işten ayrılan Bay (B)’ye, 1475 sayılı Kanun uyarınca işvereni tarafından, kıdem tazminatına
esas ücreti olan 4.000 TL üzerinden 40.000 TL kıdem tazminatı ödenmiştir.
Buna göre, Bay (B)’ye 1475 sayılı Kanun kapsamında hesaplanarak ödenen ve en
yüksek Devlet memuruna ödenen azami emeklilik ikramiyesinin (5.001,76x10=) 50.017,6
TL’nin altında kalan 40.000 TL kıdem tazminatının tamamı, gelir vergisinden istisna
edilecektir.

Örnek 6: (C) Anonim şirketinde 20 yıl süreyle çalıştıktan sonra 5/2/2018 tarihinde
işten ayrılan Bay (D)’ye, işvereni tarafından 854 sayılı Kanun uyarınca, kıdem tazminatına
esas ücreti olan 7.500 TL üzerinden hesaplanan 150.000 TL kıdem tazminatı ödenmiştir.
Hesaplanan kıdem tazminatı tutarı 150.000 TL olsa da, istisna edilecek tutar, en
yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenen azami emekli ikramiyesi tutarı ve
çalışma süresi dikkate alınarak hesaplanan tutarı aşamayacaktır.
Buna göre, Bay (D)’nin 20 yıl çalışması karşılığı istisna edilecek azami tutar
(5.001,76x20=) 100.035,20 TL dir. Bu nedenle Bay (D)’ye ödenen 150.000 TL kıdem
tazminatının 100.035,2 TL lik kısmı gelir vergisinden istisna edilecek, aşan kısım olan
(150.000-100.035,2=) 49.964,8 TL ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Örnek 7: (E) Gazetesinde 30 yıl süreyle çalıştıktan sonra 15/3/2018 tarihinde emekli
olan Bayan (S)’ye işvereni tarafından 5953 sayılı Kanun uyarınca, son aya ilişkin brüt ücreti
olan 10.000 TL üzerinden hesaplanan 300.000 TL kıdem tazminatı ödenmiştir.
Bayan (S)’ye ödenen kıdem tazminatının, 24 aylığına isabet eden tutar olan
(24x10.000=) 240.000 TL gelir vergisinden istisna edilecek, kalan tutar (300.000-240.000=)
60.000 TL ise gelir vergisine tabi olacaktır.

Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra yapılan ödemeler ve yardımlarda istisna
MADDE 11 - (1) Çalışma hayatında hizmet erbabına işten ayrılma, emekli olma, dava
açılmaması vb. nedenlerle karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi
kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi
tazminatları gibi ödemeler yapılabilmektedir. 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci
fıkrasının (7) numaralı bendinin (b) alt bendinde yapılan düzenleme ile bu ödemelerinde
çalışanın tabi olduğu mevzuata göre kıdem tazminatına ilişkin istisna tutarının hesabında
dikkate alınması gerektiği hususuna açıklık getirilmiştir. Buna göre, anılan Kanunlar uyarınca
ödenecek kıdem tazminatlarından gelir vergisinden istisna edilecek tutar hesap edilirken,
yukarıda sayılan ödemeler de dahil edilerek ödemelerin toplamı üzerinden istisna
uygulanacak, istisnayı aşan tutarlar ise ücret olarak gelir vergisine tabi tutulacaktır.
(2) 1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca bu Tebliğin 11 inci maddesinde belirtildiği
şekilde hesaplanan kıdem tazminatı tutarı dışında, birinci fıkrada sayılan ilave bir tazminat
ödemesi yapılması halinde, bu ödemenin; bu tutar ile kıdem tazminatı tutarı toplamının, en
yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşmayan kısmı istisnaya
konu edilecektir.
(3) 5953 sayılı Kanun uyarınca kıdem tazminatı ödenen hizmet erbabına, bu tazminat
dışında, birinci fıkrada sayılan ilave bir tazminat ödemesi yapılması halinde, bu tutar ile
kıdem tazminatı tutarı toplamının, çalışanın son brüt ücreti üzerinden hesaplanan 24 aylık
tutarını aşmayan kısmı istisnaya tabi tutulacaktır.
(4) 1475 ve 854 sayılı Kanunlara tabi olarak çalışanlara kıdem tazminatı ödenmediği,
ancak, birinci fıkrada sayılan bir tazminat ödendiği durumlarda, ödenen bu tazminat tutarının, 
7
en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşmayan kısmı, 5953
sayılı Kanuna tabi olarak çalışanlarda ise çalışanın son brüt ücreti üzerinden hesaplanan 24
aylık tutarını aşmayan kısmı istisnaya tabi tutulacak, aşan kısmı ise ücret olarak vergiye tabi
tutulacaktır.

Örnek 8: (Ç) A.Ş.’de 10 yıl süreyle çalıştıktan sonra 12/1/2018 tarihinde işten ayrılan
Bay (H)’ye, işvereni tarafından 1475 sayılı Kanun uyarınca, kıdem tazminatına esas ücreti
olan 3.000 TL üzerinden 30.000 TL kıdem tazminatı ile karşılıklı sonlandırma sözleşmesine
(ikale) istinaden 50.000 TL iş güvencesi tazminatı olmak üzere toplam 80.000 TL ödeme
yapılmıştır.
2/1/2018 tarihi itibariyle 657 sayılı Kanuna tabi en yüksek Devlet memuruna bir
hizmet yılı için ödenecek azami emekli ikramiyesi tutarı 5.001,76 TL dir.
Bay (H)’ye yapılan 80.000 TL lik ödemenin gelir vergisinden istisna edilecek tutarı
aşağıdaki gibi olacaktır.
Kıdem tazminatı tutarı 30.000,00 TL
İş güvencesi tazminatı 50.000,00 TL
Ödenen toplam tutar 80.000,00 TL
Vergiden istisna edilecek tutar (5.001,76x10=) 50.017,60 TL
Vergiye tabi tutar (80.000-50.017,60=) 29.982,40 TL
Örnek 9: (K) A.Ş.’de 854 sayılı Kanuna tabi olarak, 15 yıl süreyle çalıştıktan sonra
ikale sözleşmesi ile 2/2/2018 tarihinde işten ayrılan Bayan (L)’ye, işvereni tarafından 55.000
TL iş kaybı tazminatı ödenmiş olup ayrıca kıdem tazminatı ödemesi yapılmamıştır.
Bayan (L)’ye yapılan 55.000 TL lik ödemenin gelir vergisinden istisna edilecek tutarı
aşağıdaki gibi olacaktır.
İş kaybı tazminatı 55.000,00 TL
Vergiden istisna edilecek tutar (5.001,76x10=) 50.017,60 TL
Vergiye tabi tutar (55.000,00-50.017,60=) 4.982,40 TL
Örnek 10: (M) A.Ş.’de 5953 sayılı Kanun kapsamında 20 yıl süreyle çalıştıktan sonra,
15/3/2018 tarihinde emekliliğe ayrılan ve en son aya ilişkin ücreti 20.000 TL olan Bayan
(N)’ye işvereni tarafından 400.000 TL kıdem tazminatı ve 500.000 TL emeklilik tazminatı
(ikramiyesi) ödenmiştir.
Bayan (N)’ye yapılan 900.000 TL lik ödemenin gelir vergisinden istisna edilecek
tutarı aşağıdaki gibi olacaktır.
Kıdem tazminatı tutarı 400.000,00 TL
Emeklilik tazminatı (ikramiyesi) 500.000,00 TL
Ödenen toplam tutar 900.000,00 TL
Vergiden istisna edilecek tutar (20.000 TL x 24=) 480.000,00 TL
Vergiye tabi tutar (900.000 TL-480.000 TL=) 420.000,00 TL

657 sayılı Kanunun 4/b ve mülga 4/c maddeleri kapsamında çalışan personele
ödenen iş sonu tazminatlarının vergilendirilmesi
MADDE 12 - (1) 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamındaki
sözleşmeli personele ve mülga (C) fıkrası kapsamındaki geçici personele hizmet 
8
sözleşmelerinin sona ermesi nedeniyle ödenen iş sonu tazminatları da 193 sayılı Kanunun 25
inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi uyarınca, bu Tebliğin 10 ve 11 inci
maddelerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde gelir vergisinden istisna edilecektir.
(2) 7103 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce 657 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin (B) fıkrası kapsamındaki sözleşmeli personele ve mülga (C) fıkrası kapsamındaki
geçici personele ödenen iş sonu tazminatları üzerinden gelir vergisi kesintisinin yapılmış
olması durumunda, zamanaşımı süresi de dikkate alınarak;
a) Kesilen gelir vergisini dava konusu yapmayan mükelleflerin, ilgili muhasebe
birimlerine dilekçeyle başvurmaları,
b) Mahkemelerde ihtilafı devam eden ve bu Tebliğin yayımı tarihi itibarıyla yargıda
kesinleşmemiş işlemlere ilişkin olarak; mükelleflerin, davalarından feragat etmeleri ve buna
ilişkin ilgili mahkemeden feragat ettiklerini gösterir şerhli dilekçe örneğini veya bu belge
temin edilemediği takdirde feragat nedeniyle verilecek karar örneğini muhasebe birimlerine
ibraz etmeleri
kaydıyla, tahsil edilen gelir vergisinin red ve iadesi yapılacaktır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

İlave Asgari Geçim İndirimi Düzenlemesi
Yasal düzenleme ve dayanak
MADDE 13 - (1) 7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci
fıkrasına aşağıdaki dördüncü fıkra eklenmiştir.
“Net ücretleri, bu Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarife nedeniyle bu maddedeki
esaslara göre sadece kendisi için asgarî geçim indirimi hesaplanan asgarî ücretlilere, içinde
bulunulan yılın Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin (ilgili yılda geçerli asgarî ücretin
dönemsel olarak farklı tutarlarda belirlenmiş olması halinde, yeni asgarî ücretin geçerli
olduğu aylar için artışın uygulandığı ilk aydaki ücret üzerinden Kanunun 103 üncü
maddesinde yer alan tarifenin ilk dilimindeki oran baz alınarak hesaplanan net ücretin)
altında kalanlara, bu tutar ile bu tutarın altında kalındığı aylara ilişkin olarak aylık
hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgarî geçim indirimine ayrıca ilave
edilir. Bu fıkrada geçen net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgarî geçim
indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade eder.”
(2) 4/12/2007 tarihli ve 26720 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 265 Seri No.lu
Gelir Vergisi Genel Tebliğinde asgari geçim indirimi uygulamasına ilişkin usul ve esaslar
açıklanmıştır.

Uygulama esasları
MADDE 14 - (1) Net ücretleri, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarife
nedeniyle aynı Kanunun 32 nci maddedeki esaslara göre sadece kendisi için asgarî geçim
indirimi hesaplanan asgarî ücretlilere, içinde bulunulan yılın Ocak ayına ilişkin ödenen net
ücretin altında kalanlara, bu tutar ile bu tutarın altında kalındığı aylara ilişkin olarak aylık
hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave
edilecektir.
(2) Bu fark tutar, 265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen esaslara
göre düzenlenen “Asgari Geçim İndirimi Bordrosu”nda hesaplanan asgari geçim indirimine
ayrıca ilave edilecektir.
9
(3) Asgari geçim indirimi bordrosunda yer alan ilave tutar dahil toplam asgari geçim
indirimi tutarı, ücret ödemesinin yapıldığı döneme ilişkin ücret bordrosunun "Asgari Geçim
İndirimi" satırına aktarılacaktır.
(4) İkinci fıkrada belirtilen esaslara göre hesaplanan ilave tutar dahil toplam asgari
geçim indirimi tutarı, hizmet erbabının ücreti üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup
edilecektir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için, söz konusu tutarın ücretlilere ödenmiş
olması gerekmektedir.
(5) Asgari geçim indiriminin toplamı, ücretlinin o aydaki ücretinden kesilen gelir
vergisinden fazla olamayacaktır.
(6) Bu Tebliğin uygulamasında net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgari
geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade etmektedir.
(7) Hizmet erbabına yapılan ve ücret olarak kabul edilen tazminat ve prim gibi mutat
olmayan ödemeler, esas itibarıyla yıllık bazda ücretlinin gelirini artırdığından, bu ödemeler
nedeniyle üst dilime girilmesi nedeniyle aylık net ücretin düştüğünden söz edilemeyecek ve
ilave asgari geçim indirimi uygulanmayacaktır.
(8) Hizmet erbabının, ücret aldığı dönemde işe başlaması veya işten ayrılması,
ücretsiz izin ve benzeri nedenlerle net ücretinin Ocak ayında sadece kendisi için asgari geçim
indirimi hesaplanan asgari ücretlilere ödenen net ücretin altına düşmesi durumunda ilave
asgari geçim indirimi uygulanmayacaktır.
(9) Asgari geçim indiriminin hesaplanması ve uygulanmasına ilişkin olarak bu
Tebliğde yer almayan hususlar hakkında, 265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer
alan açıklamalar dikkate alınacaktır.
(10) İlgili yılda geçerli asgari ücretin dönemsel olarak farklı tutarlarda belirlenmiş
olması halinde, baz alınan Ocak ayına ilişkin ödenen net ücret yerine, yeni asgari ücretin
geçerli olduğu aylar için artışın uygulandığı ilk aydaki ücret üzerinden Kanunun 103 üncü
maddesinde yer alan tarifenin ilk dilimindeki oran baz alınarak hesaplanan net ücret esas
alınacak ve buna göre ilave asgari geçim indirimi uygulanacaktır.

Örnek 11: Bekâr ve çocuksuz olan hizmet erbabı Bay (A)’nın, 2018 yılı Ocak ayında
asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.603,12 TL dir.
193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle Bay
(A)’nın, 2018 yılı Eylül ayı net ücreti 1.566,84 TL ye Ekim, Kasım ve Aralık ayı net ücreti ise
1.516,87 TL ye düşmektedir.
Bay (A)’nın, Eylül ayından itibaren eline geçen net ücretinin 1.603,12 TL nin altında
kalması nedeniyle, Eylül ayı için (1.603,12-1.566,84=) 36,28 TL Ekim, Kasım ve Aralık
ayları için ise (1.603,12-1.516,87=) 86,25 TL asgari geçim indirimine ilave edilerek hizmet
erbabına ödenecektir.

Örnek 12: Bay (B) asgari ücretli olarak çalışmaktadır. Bay (B), evli ve 1 çocuklu olup
eşi çalışmamaktadır.
Bay (B)’nin 2018 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.656,40 TL
olup Ekim, Kasım ve Aralık ayları net ücreti 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer
alan vergi tarifesi nedeniyle 1.570,15 TL ye düşmektedir.
10
Buna göre, hizmet erbabının söz konusu dönemlerde eline geçen ücretinin 1.603,12
TL nin altında kalan kısmı olan (1.603,12-1.570,15=) 32,97 TL asgari geçim indirimine ilave
edilerek hizmet erbabına ödenecektir.

Örnek 13: Bay (C) asgari ücretli olarak çalışmaktadır. Bay (C) evli ve 3 çocuklu olup
eşi çalışmamaktadır.
Bay (C)’nin 2018 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.709,67 TL
dir. Eylül ayı net ücreti 1.673,39 TL, Ekim, Kasım ve Aralık ayları net ücreti ise 193 sayılı
Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle 1.623,42 TL ye düşmektedir.
Bay (C)’nin, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları net ücreti 1.603,12 TL nin altına
düşmediğinden ilave asgari geçim indiriminden yararlanması söz konusu olmayacaktır.
Örnek 14: Evli, eşi çalışmayan ve 1 çocuk sahibi Bay (R) asgari ücretli olarak
çalışmaktadır. Bay (R)’nin 2018 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti
1.603,12 TL dir.
İşvereni tarafından Bay (R)’ye Mart ayında 5.000 TL prim ödemesi yapılması
nedeniyle gelir vergisine esas tarifede üst dilime girilmiş ve Bay (R)’nin ücreti, Temmuz
ayından itibaren 1.603,12 TL nin altına düşmüştür.
Her ne kadar Bay (R)’nin Temmuz ayından itibaren net ücreti, 1.603,12 TL’nin altına
düşmüş olsa bile, yıl içerisinde elde edilen kümülatif ücrete bakıldığında, prim ödemesi
nedeniyle yıllık bazda asgari ücretin altına düşmediğinden ilave asgari geçim indirimi
uygulanmayacaktır.

Yürürlük
MADDE 15 - (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 16 - (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

Bu haberi paylaş: