Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Varlıklarınızı af kanunu kapsamında şirketinize koyabilirsiniz!

  • 19 Mayıs 2018

Varlıkların işletmeye konulması!


7143 sayılı kanun 18.05.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanunun kapsamı oldukça geniş olmakla birlikte bugün ele alacağım konu ortakların elindeki değerleri şirkete koyarak defterlerine kaydetmesi ya da Gelir Vergisi mükelleflerinin defterlerine işlemesine ilişkin düzenlemeyi ele alacağım.

KAPSAMA HANGİ VARLIKLAR GİRECEKTİR?

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan,

-para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların defterlerine aşağıda ele alacağımız şartlarla kaydedilebilecektir.

Taşınmazlardan kasıt, Türk Medeni Kanununda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar Türk Medeni Kanununun 704 üncü maddesinde;

- Arazi,

- Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,

- Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler

olarak sayılmıştır.

İşletmeye kayıt yapılırken, taşınmazların rayiç bedelinin Türk Lirası karşılığı, diğer varlıkların ise Vergi Usul Kanununun iktisadi işletmelere dahil kıymetleri değerlemeye ilişkin hükümlerine göre tespit edilen değerleri esas alınacaktır.

Rayiç bedel, söz konusu taşınmazların sahiplerince belirlenen alım satım bedeli olup bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde gelir unsuru olarak dikkate alınmayacaktır. Ayrıca, söz konusu varlıklar dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecektir.

ORAN NEDİR, NE ZAMANA KADAR BEYAN EDİLECEK, KAYITLARA ALINACAK VE ÖDENECEKTİR?

Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/11/2018 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen sözkonusu varlıklar, 30/11/2018 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, sözkonusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, 31/12/2018 tarihine kadar ödenir.

BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTAN MÜKELLEFLERCE YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR?

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, yurt içinde bulunan ve defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel bir fon hesabı açacaklardır. Bu fon, sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilecektir. Fon hesabında tutulan bu tutarlar, işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde vergilendirilmeyeceği gibi 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 18, 19 ve 20 nci maddeleri uyarınca gerçekleşecek birleşme, devir ve bölünme hallerinde de vergilendirilmeyecektir.

Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması hâlinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak, gerçek kişi ortaklar ile kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar da vergilendirilmeyecektir.

SERBEST MESLEK KAZANÇ DEFTERİ İLE İŞLETME HESABI ESASINA GÖRE DEFTER TUTAN MÜKELLEFLERCE YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR?

Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit olunanlar ile serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler de kanuni defterlerinde yer almayan varlıklarını, 30/11/2018 tarihine kadar işletme defteri ile serbest meslek kazanç defterine kaydedebileceklerdir. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde gelir unsuru olarak dikkate alınmayacaktır.

GİDER VE AMORTİSMAN UYGULAMASI NASIL OLACAKTIR?

Bu düzenleme kapsamında ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez, kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.

Defter kayıtlarına intikal ettirilen taşınmazlar hakkında 213 sayılı Kanunda yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.

KONULAN VARLIKLAR İÇİN VERGİ İNCELEMESİ YAPILABİLİR Mİ?

Yurt içinde olup kanuni defterlere kaydedilen varlıklar nedeniyle, madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, başkaca bir neden ile gerekli olması hali saklı kalmak üzere sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemeyecektir.

Yurt içinde olup kanuni defterlere kaydedilmesi işlemleri devlet tarafından veya devlet güvencesinde tutulan kayıt ve siciller, yurt içindeki banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali kurumlar, posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt, makbuz ve belgeleri, Vergi Usul Kanununun ikinci kitabının üçüncü kısmında yer alan belgeler ve muadili belgeler ile diğer her türlü doğrulanabilir belge ile tevsik edilebilecektir.

Bu uygulama için süre olarak 30.11.2018 tarihi belirlenmiş olmakla birlikte Bakanlar Kuruluna süreleri, bitim tarihlerinden itibaren altı aya kadar uzatma yetkisi verilmiştir.

Bu yazıyı paylaş: