Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Haberler

Tüm Detaylarıyla Yeni Torba Yasa Tam Metin

Tüm Detaylarıyla Yeni Torba Yasa Tam Metin
  • 5 Şubat 2018

Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın açıkladığı gündeme oturan yeni torba tasarı meclise sevk edildi.

Yeni torba yasanın içerdiği tüm detayları aşağıdaki Torba tasarının tam metninden ulaşabilirsiniz.

GENEL GEREKÇE

Gerçekleştirilen yapısal reformlar, yatırım, üretim ve istihdamın artırılması, araştırma, geliştirme, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi, vergiye uyum maliyetlerinin azaltılması, kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi amacıyla hayata geçirilen düzenlemeler ile uygulamaya koyduğumuz mali disiplin ve alınan makroekonomik tedbirler sayesinde ülkemiz, gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrışmıştır.

Yapılan çalışmalara ilave olarak hazırlanan bu Tasarıda;

  • Yatırım, üretim ve istihdamın, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi,
  • Amatör sporun desteklenmesi,
  • Vergi tabanının genişletilmesi,
  • İhtilafların ve belirsizliklerin giderilmesi,
  • İş yapma kolaylığının artırılması,
  • Ekonomik canlılığın ve tasarrufların artırılması,
  • Kamu taşınmazlarının değerlendirilmesi,
  • Enerji verimliliğinin ve enerjide tasarruf sağlayıcı yatırımların teşvik edilmesi,
  • Koruma ve bakım altındaki çocukların istihdamının İyileştirilmesi,

yönünde düzenlemeler yapılmıştır.

Bu kapsamda, yatırım ve üretimin teşviki amacıyla;

  • 2018 ve 2019 yıllarında imalat sanayii ile Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerine yönelik makina ve teçhizat alımlarında KDV istisnası ve amortisman uygulama süresinin kısaltılması sağlanmaktadır.
  • Sermaye şirketlerine işe başlanılan dönemi takip eden hesap dönemi sonuna kadar yurtdışından sermaye olarak konulan ancak kullanılmayan veya yatırım teşvik belgesinde öngörülen harcamalarda sarf edilen yabancı paraların değerleme nedeniyle vergiye tabi tutulması önlenmektedir.
  • Organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinin altyapı yatırımları ile küçük sanayi sitelerinin işyeri yapımına ilişkin mal ve hizmet alanlarının KDV'den istisna tutulması suretiyle sanayicilerimize destek verilmektedir.
  • Yurtiçinde üretilen taşıtlar üzerindeki imalat sürecinde ÖTV’ye tabi malların kullanımından kaynaklanan ÖTV yükü kaldırılarak yerli araç üreticilerinin ithalatçılara göre aleyhte olan durumunun düzeltilmesi sağlanmaktadır.

İstihdamın teşvik edilmesi amacıyla;

  • Asgari ücretin yıl boyunca vergi dilimi değişikliklerinden etkilenmemesini sağlayacak kalıcı düzenleme yapılmaktadır.
  • 2020 yılı sonuna kadar yeni işe alımlarda, gelir vergisi stopajı, damga vergisi, sigorta prim desteği ile ücret desteği sağlanmaktadır.
  • İmalat sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmelerimize ilave istihdam sağlamaları şartıyla gelir vergisi stopajı, damga vergisi, sosyal güvenlik primi ve asgari ücret üzerinden ücret desteği verilmektedir.
  • İşverenlere asgari ücret desteği verilmesi uygulamasına 2018 yılında da devam edilmektedir.
  • Okul öncesi çağındaki çocuklar için kreş ve gündüz bakımevi hizmetlerini sağlayan işverenlerin sağladıkları bu hizmetler sebebiyle kadın hizmet erbabının elde ettiği ücret vergi dışı bırakılmaktadır.

Amatör sporun desteklenmesi amacıyla; Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüpleri tarafından sporculara yapılan ücret ödemeleri üzerinden kesilen gelir vergisinin, amatör spor faaliyetlerinde kullanılması yönünde düzenleme yapılmaktadır.

Vergi tabanının genişletilmesi amacıyla;

  • Elektrik motorlu taşıtlar, Motorlu Taşıtlar Vergisi,
  • Akaryakıt olarak kullanılabilen bazı mallar ÖTV, kapsamına alınmaktadır.

Belirsizliklerin giderilmesi ve ihtilafların ortadan kaldırılması amacıyla;

  • Hizmet erbabına iş sözleşmesi sona erdikten sonra çeşitli adlar altında (iş kaybı, iş sonu, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi tazminatı gibi) yapılan ödemelerin, ücret olduğu hususu ve gelir vergisi istisnası karşısındaki durumu açıklığa kavuşturulmaktadır.
  • Adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan veya vakıflar, dernekler ve üniversiteler gibi tüzel kişiliği olan teşekküllerin sona erinesi durumunda, bunlar hakkında sona erme tarihinden Önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabı netleştirilmektedir.
  • Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan mer’i G.T.İ.P. numaraları ile Özel Tüketim Vergisi Kanunu ekinde yer alan listelerdeki mevcut G.T.İ.P. numaraları uyumlaştırılmaktadır.
  • Okul aile birlikleri tarafından yapılan kantin kiralaması işlemlerine KDV istisnası tanınmaktadır.
  • 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda yer alan taşıt tanımları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan tanımlarla uyumlu hale getirilmektedir.
  • Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirim oram artırılmakta, elektronik ortamda düzenlenmesi gereken belgelerin kağıt ortamında düzenlenmesi ve e-tebligatla ilgili yükümlülüklere uyulmaması halinde kesilecek cezalar netleştirilmektedir.

İş yapma kolaylığının artırılması amacıyla;

  • Arabuluculuk müessesesinde alınacak harç tutarı netleştirilmektedir.
  • Gıda ve ilaç gibi son kullanma tarihi geçen ve imha edilmesi gereken mallar için emsal bedel tespitinin kolaylaştırılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.
  • Kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliğini artırmak suretiyle bu kurumların görevlerini yerine getirirken zorunlu olarak ihtiyaç duyduğu verilerin paylaşılmasına imkan sağlanmaktadır.

Ekonomik canlılığın ve tasarrufların artırılması amacıyla;

  • Konut Hesabı Sistemine işlerlik kazandırılmasına,
  • Bireysel Emeklilik Sisteminin etkinliğinin artırılmasına,
  • Yeni araç aliminin teşvikine,

yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.

Kamu taşınmazlarının değerlendirilmesi amacıyla;

  • Özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazları izinsiz kullananlardan ecrimisil tahsil edilmesi ve bu taşınmazların tahliyesine yönelik idari ve hukuki ihtilafların giderilmesi,
  • Tarımsal üretim yapmak üzere tarımsal amaçlı kooperatifler ve tarımsal üretici birlikleri ile kuruluş amaçlarında kullanılmak üzere tarım kredi kooperatiflerine Hazine taşınmazlarının, harca esas değerin yarısı üzerinden satılması,

sağlanmaktadır.

Enerji verimliliği ve tasarruf sağlayıcı yatırımların teşvik edilmesi amacıyla;

  • Sahibi oldukları veya kira ile kullandıkları meskenlerde, 6446 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi hükümlerine göre lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında kurdurdukları, kurulu gücü azami 10 kW (10 kW dahil) olan, çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinden ürettikleri elektrik enerjisini, son kaynak tedarik şirketlerine satan gerçek kişilerin gelir vergisinden muaf esnaf kapsamına alınması,
  • Kamu idarelerine enerji performans sözleşmesi uygulaması getirilmesi,

sağlanmaktadır.

Ayrıca;

  • Ülke arz güvenliğinin sağlanması ve doğal gazın kesintisiz bir şekilde tüketicilere sunulmasını teminen, uzun dönemli bir kontrat şartı aranmaksızın kısa dönemli spot boru gazı ve sıkıştırılmış doğal gaz ithalatının yapılmasına olanak sağlanması,
  • Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi ve Japonya Hükümeti ile Ülkemiz arasında akdedilen İşbirliği Zaptı kapsamında yapılacak nükleer enerji santrali yatırımlarının Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda nükleer enerji santrali için öngörülen teşvik ve desteklerden yararlandırılması,
  • Yurtiçi pazar payı %2’nin alttnda olan sıvılaştırılmış petrol gazları dağıtıcı lisansı sahiplerinin, Petrol Piyasası Kanunu gereği ulusal petrol stok mükellefiyeti kapsamındaki stok yükümlülüğünden muaf tutulması,
  • Türk Petrol Kanunu kapsamında, petrol işlemine etkileri oranında petrol hakkı sahibinin hak ve yükümlülüklerinin ertelenmesine olanak tanıyan ve sadece doğal afet ve savaş halinin sayıldığı mücbir sebep hallerinin, Türk hukukundaki genel yaklaşıma uygun olarak yeniden düzenlenmesi,
  • Kaynak veya rezerv içermediği halde Maden İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında ihalelik ruhsat sahası olarak gözüken sahaların sistemden silinebilmesi amacıyla ihalesi iki defa yapılmasına rağmen hakkında müracaatta bulunulmayan sahaların aramalara açık hale getirilmesi,
  •  Kaçak madencilik faaliyetlerinin önüne geçilmesi amacıyla bu faaliyetlerde bulunanlara hapis cezası getirilmesi ve bu sebeple hapis cezası alanların infazının tamamlanmasından itibaren on yıl boyunca madencilik faaliyetinden men edilmesi,
  • Özel hukuk tüzel kişilerinin işlettikleri yeraltı maden işletmelerinde olduğu gibi, kamu kurum ve kuruluşlarının iştiraklerinin işlettirdikleri yeraltı maden işletmelerine de işçilik giderleri nedeniyle gerçekleşen maliyet artışlarının karşılanması için destek verilmesi,

yönünde düzenlemeler yapılmaktadır.

Koruma ve bakım altındaki çocukların istihdamının iyileştirilmesi amacıyla;

  • Bu çocuklar hakkında verilen, korunma/bakım tedbiri kararının veya 2828 sayılı Kanunda belirtilen himaye onayının sona erdiği tarihten itibaren istihdam hakkından yararlanmak üzere başvurma zorunluluğuna ilişkin iki yıl olarak belirlenen süre beş yıla çıkarılmaktadır.
  • Öğrenim durumlarına uygun olmayan kadrolarda istihdam edilen koruma ve bakım altındaki çocukların mağduriyetlerinin giderilmesi ve yükseköğrenime devam etmelerinin teşvik edilmesi amacıyla öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanması sağlanmaktadır.

Yukarıda belirtilen vergisel düzenlemeler ve diğer hususlara ilave olarak 'kasarıyla;

  • Öğrenim görmekte olan çocukların anne veya babasından dolayı hak kazanmış olduğu pasaport hakkının, çalışmaya devam edilmesi halinde de korunması,
  • Büyük ölçekli bilgi işlem birimlerinde istihdam edilecek sözleşmeli bilişim personeli sayısının ve bunlara ödenecek ücret tavanının artırılması.
  • Kuruluşların özelleştirme kapsamına alınmasında, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlanması amaçlarına ilave olarak kamuya gelir elde edilmesi veya belirlenecek sair bir gerekçe ile özelleştirilebilmesi,
  • Özelleştirme İdaresi Başkanlığı teşkilat yapısının, bazı daire başkanlıkları birleştirilmek ve yeniden isimlendirilmek suretiyle yeniden düzenlenmesi,
  • Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan asgari nispi ödeme oranının kaldırılması, hizmet ihracatında nispi ödemenin tahsil edilmemesi ve hizmet sektöründe bir İhracatçılar Birliği kurulması halinde gelirlerini oluşturmak üzere giriş ve yıllık aidat belirlenmesi,
  • Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan tahsis edilebilecek olan %5Tİk kısmın, engellilerin ve yaşlıların topluma uyumunu kolaylaştıracak proje, faaliyet, yapım ve kiralama işlerinde kullanılması,
  • Terör eylemlerinin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinde yardımcı ve faydalı olanlardan hayatını kaybeden sivillerin hak sahiplerine ikinci istihdam hakkı verilmesi,
  • Çeyiz hesabı açtıranlara ödenen Devlet katkısının oranı İle azami tutarının artırılması,
  • Belirlenmiş taşınmazların, bulunduğu bölgede yer alan Süryani cemaatine ait vakıflar arasından Vakıflar Meclisinin kararı ile belirlenecek vakıflar adına, ilgili tapu sicil müdürlüklerince tescil edilmesi,

yönünde düzenlemeler yapılmaktadır.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1- Madde ile, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddeleri kapsamında, öğrenim görmekte olan çocukların anne veya babasından dolayı hak kazanmış olduğu pasaport hakkının, çalışması halinde de devam ettirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 2- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi, cebren tahsil şekilleri arasında yer almaktadır. Anılan Kanun, kural olarak hacizli menkul ve gayrimenkul malların açık artırma usulü İle satılarak paraya çevrilmesi, menkul malların ise Kanunda öngörülmüş sınırlı hallerde pazarlık usulü ile satılabilmesi esasını getirmektedir.

Madde ile, icra yoluyla yapılan satışlardan elde edilen sonuçlar dikkate alınarak, amme borçlusunun hacizli malı üzerinde tasarrufuna imkân verilmek suretiyle kamu alacaklarının tahsilatında etkinliğin artırılması amaçlanmakta, haczedilen malların 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen değeri esas alınmak suretiyle tahsilat yapılması ve buna bağlı olarak haczin kaldırılabilmesine imkân verilmektedir.

Düzenleme, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanuna göre haczedilen malların, aynı Kanuna göre tespit edilen değerinin %10 fazlasıyla birlikte Ödenmesi ve maddede belirtilen diğer şartların da sağlanması kaydıyla, mahcuz mal üzerine tatbik edilen hacizlerin kaldırılması ve üç ay süreyle aynı mal üzerine tahsil dairelerince haciz konulmamasını sağlamaktadır. Madde ile ayrıca bu hükmün, haczi kaldırılan malın üçüncü şahıslar tarafından amme borçlusu lehine teminat olarak gösterilen mal olması halinde, üçüncü şahsın 6183 sayılı Kanun kapsamına giren borçları için uygulanmayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 3- Madde ile, yenilenebilir enerji kaynaklarından en üst düzeyde istifade etme hedefi doğrultusunda elektrik enerjisi üretiminin teşvik edilmesi amacıyla, sahibi oldukları veya kira ile kullandıkları meskenlerde, 6446 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi hükümlerine göre lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında kurdukları, çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ve kurulu gücü azami 10 kW (10 kW dahil) olan, elektrik üretim tesisinden ürettikleri elektrik enerjisini son kaynak tedarik şirketlerine satan gerçek kişiler, gelir vergisinden muaf esnaf kapsamına alınmaktadır. Madde kapsamına giren birden fazla üretim tesisine sahip olanların, söz konusu muafiyetten yararlanabilmeleri için, bir yıl içinde tüm tesislerinden üretip satabilecekleri elektrik enerjisi miktarının tespitinde de 10 kW4ık (10 kW dahil) sınır göz önünde bulundurulacaktır. Bu şekilde ürettikleri elektriği son kaynak tedarik şirketlerine satan gerçek kişilerin, belge düzenleme, defter tutma, beyanname verme yükümlülüğü olmayacak, satış yapan kişiye son kaynak tedarik şirketi gider pusulası düzenlemek suretiyle ödemelerini tevsik edecektir.

MADDE 4- Madde ile, kadınların çalışma hayatına katılmasının teşviki amacıyla, işverenlerce okul öncesi çağındaki çocuklar için verilen ve ücretin bir parçası olan kreş ve gündüz bakımevi hizmetinin vergi dışı bırakılması sağlanmaktadır.

Düzenlemede, işverenlerce kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler ile işverenler tarafından söz konusu hizmetin işyerinde verilmemesi durumunda kadın hizmet erbabına aylık olarak, asgari ücretin aylık brüt tutarının %15Mni geçmemek üzere sağlanan kreş ve gündüz bakımevi yardımları ücret istisnası kapsamına alınmaktadır. Ödemenin çalışanlara nakden yapılmadan kreş ve gündüz bakımevi hizmeti sağlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine doğrudan yapılması gerekmekte olup, hizmet bedelinin belirlenen tutarı aşması halinde aşan kısım ücret olarak vergilendirilecektir. Ayrıca, kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi yardımı gibi adlar altında nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan diğer menfaatler istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

MADDE 5- Madde ile, Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının yeniden düzenlenen (7) numaralı bendi ile 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlara göre ödenen kıdem tazminatlarından istisna edilen tutarlar aynen korunmaktadır.

Madde ile ayrıca, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra hizmet erbabına, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların, çalışanın tabi olduğu mevzuata göre kıdem tazminatına ilişkin söz konusu istisna tutarın hesabında dikkate alınması gerektiği hususuna açıklık getirilmektedir. Böylece, anılan Kanunlar uyarınca ödenecek kıdem tazminatlarından istisna edilecek tutar hesap edilirken, metne eklenen (7) numaralı bendin (b) alt bendinde sayılan ödemeler de dahil edilerek, ödemeler toplamı üzerinden istisna uygulanması, istisnayı aşan tutarların ise ücret olarak gelir vergisine tabi tutulması sağlanmaktadır.

Diğer taraftan madde ile, Maliye Bakanlığına (7) numaralı bendin uygulamasına ilişkin usul ve esas belirleme yetkisi verilmektedir.

MADDE 6- Madde ile, bekar ve çocuksuz bir asgari ücretlinin durumu esas alınmak suretiyle, gerek bu durumdaki ücretlilerin gerekse net ücreti vergi tarifesi uygulanması nedeniyle içinde bulunulan yılın Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanların, net ücretlerinde meydana gelen bu azalmayı telafi edecek şekilde asgari geçim indirimi ilave edilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 7- Madde ile, hizmet erbabına hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar ile iş kaybı, iş sonu ve iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödeme ve yardımların ücret kapsamında olduğu hususu açıklığa kavuşturulmaktadır.

MADDE 8- Madde ile, kamu kurum ve kuruluşları tarafından ilgili kanunlarına istinaden mükelleflerden talep edilebilen ve bu kurum ve kuruluşların görevlerinin ifası için zorunlu ve süreklilik arz eden bilgilerin, bu kurum ve kuruluşlara verilmesinin vergi mahremiyetinin İhlali sayılmayacağına yönelik düzenlenme yapılmakta, ayrıca bu fıkra uyarınca verilecek bilgilerin kapsamı ile bilgi paylaşımına ilişkin usul ve esasları belirleme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

MADDE 9- Madde ile, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmü 213 sayılı Vergi Usul Kanununa taşınmakta, ayrıca adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan veya vakıflar, dernekler ve üniversiteler gibi tüzel kişiliği olan teşekküllerin sona ermesi durumunda, bunlar hakkında sona erme tarihinden Önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabı netleştirilmektedir.

MADDE 10- Madde ile gıda veya ilaç gibi bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtianın, emsal bedelinin, takdir komisyonu kararı olmaksızın mükelleflerce değerlemesinin yapılabilmesine imkân sağlanmaktadır.

Bu kapsamda işlem tesis edilebilmesi için, bu mahiyetteki imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflerce Maliye Bakanlığına başvurulması gerekmektedir. Bu başvuru üzerine mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiylemükellefle yapılacak anlaşma ile belirlenecek usul çerçevesinde ve imha oranını aşmayacak şekilde imha edilen emtianın emsal bedelinin sıfır olarak kabul edileceği düzenlenmektedir.

Öte yandan, maddenin son fıkrası ile Maliye Bakanlığı, bu maddeden yararlanmak için başvuruda bulunabilecek mükelleflerde aranacak şartlan, tayin olunan imha oranının geçerli olacağı süreyi, imha oranının süresinden önce İptaline ilişkin kriterleri, madde kapsamına giren emtiayı, sektörler, iş kollan ve işletme büyüklüklerini ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle, belirlemeye ve maddenin uygulanmasına İlişkin diğer usul ve esasları tespite yetkili kılınmaktadır.

MADDE 11- Madde ile, yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerine, işe başladıkları hesap dönemi ve bu dönemi takip eden hesap döneminde sermaye olarak yurtdışından getirilen yabancı paralar için yeni bir değerleme müessesesi getirilmektedir.

Öngörülen düzenlemeyle, bu amaçla getirilen yabancı paraların işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar kullanılmayan kısmı ile yatırım teşvik belgesinde öngörülen yatırımları gerçekleştirmek üzere kullanılan kısmı için yabancı para değerlemesi nedeniyle ortaya çıkacak vergisel sonuçların önlenmesi amaçlanmaktadır.

Madde ile ayrıca, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.

MADDE 12- Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik olarak düzenlenmesi gereken belgelere ilişkin maddede belirtilen fiiller için kesilecek özel usulsüzlük cezaları ile ilgili tereddütlerin giderilmesi amaçlanmakta, ayrıca Kanun kapsamına giren belgelerin hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda, özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği hususu da açıklığa kavuşturulmaktadır.

MADDE 13- Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinin başlığı değiştirilmekte, ayrıca Kanunun 107/A maddesinde yer alan yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı tarafından getirilen yükümlülüklere uyulmaması durumunda kesilecek özel usulsüzlük cezasıyla ilgili belirleme yapılmaktadır.

MADDE 14- Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında, Kanunun 376 ncı maddesinde yer alan şartlara uyulması kaydıyla, kesilen cezanın yarısı oranında indirim uygulanması yönünde değişiklik yapılmaktadır.

MADDE 15- Madde ile, usulsüzlük vc özel usulsüzlük cezaları, tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılmaktadır.

MADDE 16- Madde ile, üretim, yatırım, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi amacıyla, 6948 sayılı Kanuna göre sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerin münhasıran imalat, 4691 sayılı Kanun, 5746 sayılı Kanun ve 6550 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerin ise münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanmak üzere iktisap etikleri yeni (kullanılmamış) nitelikteki makina vc teçhizat ile yatırım teşvik belgesini haiz mükelleflerin belge kapsamında iktisap ettikleri makina ve teçhizatın, Maliye Bakanlığınca ilan edilen faydalı Ömür süresinin yarısı dikkate alınmak suretiyle bulunacak amortisman oranlarına göre daha kısa sürelerde itfa edilebilmesine imkân sağlanmaktadır.

Öngörülen düzenlemeden, maddenin yürürlük tarihinden 2019 takvim yılı sonuna kadar iktisap edilecek makina ve teçhizat için yararlanılabilecektir.

Bunun yanı sıra, bu imkandan 6948 sayılı Kanuna göre sanayi sicil belgesini haiz mükellefler, kapsamı belirlenecek makina ve teçhizat için yararlanabilecektir.

Öte yandan, bu düzenlemeden yararlanılması mükellefler açısından ihtiyari olmakla birlikte, bu imkandan yararlanılmaya başlanılmasını müteakiben izleyen yıllarda, madde kapsamında belirlenen oran ve sürelerin değiştirilmesi mümkün değildir.

Bakanlar Kuruluna, imalat sanayiinde kullanılmak üzere iktisap edilen ve madde hükmünden yararlanılabilecek makina ve teçhizatı tespit, Maliye Bakanlığına ise uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmektedir.

MADDE 17- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan minibüs ve otobüs tanımlarına uyum sağlamak için 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde düzenleme yapılmakta, aynı maddeye motorlu taşıtlarla ilgili olarak motor gücü tanımı da eklenmektedir.

MADDE 18- Sadece elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar ile elektrik motorlu motosikletler 197 sayılı Kanun kapsamına alınmakta ve bunların Kanunun

  1. sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 19- Sadece elektrik motorlu panel van ve motorlu karavanlar 197 sayılı Kanun kapsamına alınmakta ve bunların Kanunun (II) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca, sadece elektrik motorlu minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlara ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin ise mevcut

  1. sayılı tarifede yer alan tutarların %25’i dikkate alınmak suretiyle hesaplanacağı düzenlenmektedir.

MADDE 20- Madde ile, 197 sayılı Kanunun 11 inci maddesine sadece elektrik motorlu taşıtlar için, motor gücü ibaresi eklenmektedir.

MADDE 21- Sadece elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar 197 sayılı Kanun kapsamına alınmakta ve bunların Kanunun (1/A) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 22- Madde ile, 492 sayılı Kanuna hüküm eklenmek suretiyle, dava konusu edilmiş uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde, karar ve ilam harçları konusunda yaşanan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 23- Kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) görülen davalar hakkında bu Mahkemenin bağımsız ve tarafsız olmadığı iddiasıyla yapılan başvurularda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) istikrarlı bir biçimde başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek tazminata hükmetmektedir. Benzer şekilde AİHM önünde 280 civarında derdest başvuru bulunmakta olup, AİHM'in bu dosyalarda da aynı gerekçelerle ihlal kararı vermesi kuvvetle muhtemeldir.

Madde ile, AİHM’e bu kapsamda yapılmış ve halen derdest olan başvurulara konu AYİM dosyalan bakımından yeniden yargılama yolu açılmaktadır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde veya AİHM’in vereceği kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde başvurucular Ankara idare mahkemelerinden yargılamanın yenilenmesini istemeleri halinde, yeniden yargılama yapılarak karar verilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 24- 2828 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinde belirtilen korunma/bakım tedbiri kararının sona erdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde istihdam hakkından yararlanmak üzere Bakanlığa başvurma zorunluluğu, yükseköğrenime devam edenler açısından hakkın kullanımını zorlaştırmaktadır. Madde ile, bu sürenin beş yıla çıkarılması ve sürenin himaye onayının sona erdiği tarihten itibaren başlatılması sağlanarak, koruma ve bakım altında yetişenlerin hak kaybına uğramalarının önlenmesi amaçlanmaktadır.

Lisans, ön lisans ve ortaöğretim mezunu olanlardan öğrenim durumları dikkate alınmadan memur kadrosuna atananlar, kamudaki unvan değişikliği sınavlarının kurumdan kuruma göre değişiklik göstermesi, uzun süreler boyunca sınav açılmaması gibi nedenlerle mağdur olmaktadırlar. Madde ile, öğrenim durumlarına uygun olmayan kadrolarda istihdam edilenlerin, öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanarak mağduriyetlerinin giderilmesi ve yükseköğrenime devam etmelerinin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 25- 2828 sayılı Kanuna eklenen geçici 16 ncı madde ile, daha önce ek 1 inci madde kapsamında istihdam edilenlerden öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanamamış olanların, kurumların kadroları ve ihtiyaçları gözönünde bulundurularak, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanmaları öngörülmektedir.

Ayrıca, bu düzenlemenin yürürlük tarihinden önce hak sahibi olanlar için beş yıllık başvuru süresi getirilmekte ve sürenin bu maddenin yürürlüğünü takip edecek şekilde başlaması amaçlanmaktadır.

MADDE 26- 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinde, münhasıran Hazînenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar ile Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmazların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine bu taşınmazlardan alınacak ecrimisilc ve bu taşınmazların tahliyesine ilişkin işlemler konusunda genel esaslar düzenlenmektedir.

Ancak, hem 2886 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde hem de ilgili diğer mevzuatta özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazların, gerek bu idareler tarafından düzenlenen bir sözleşmeye bağlı olarak kullanılması sonucunda sözleşme süresi bittiği halde tahliye edilmemesi, gerekse herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın kullanılmaları durumunda bu taşınmazların nasıl tahliye edileceğine ve bu taşınmazlardan ecrimisil alınıp alınmayacağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemektedir.

Madde ile, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazların bu idarelerin izni ve bilgisi dışında kullanılması durumunda, kullananlardan ecrimisil tahsil edilmesi ve bu taşınmazların tahliyesinin nasıl sağlanacağı konusunda uygulamada yaşanan idari ve hukuki ihtilafların giderilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 27- Madde ile, baraj inşası için yapılan kamulaştırmalarda, taşınmaz mal sahiplerine mücavir alanda kalan taşınmazlarının çevresel, sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması gerekçeleriyle, dava açmadan önce kamulaştırılmaya tabi tutulabilmesi için ilgili valiliğe başvuru yapma imkanı getirilmektedir. Ayrıca, ilgili valilik bünyesinde kurulacak bir komisyon marifetiyle, taşınmazların çevresel, sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı gerekçeleriyle taşınmazın kamulaştırılıp kamulaştırılmayacağım değerlendirip bu sonuca göre bir karar vermesi sağlanmaktadır. Komisyon, mücavir alanda kalan taşınmazların hangi sebeple düzeninin bozulduğunu, bu bozulmanın taşınmazın kullanımını etkileyip etkilemediğini, taşınmazdan kısmen ya da tamamen yararlanma imkanının kalıp kalmadığını, baraj kamulaştırmasının tek başına mücavir alandaki taşınmazların kamulaştırılması için yeterli sebep olup olmadığını, bozulmaya sebebiyet veren ya da hukuki kısıtlamayı yapan ilgili idare ya da kurum ve kuruluşu ve benzeri diğer sebepleri tespit ederek gerekli inceleme vc araştırmayı yapacak ve kararını verecektir. Bu inceleme ve araştırmanın kapsam ve şartları yönetmelik ile belirlenecektir. Diğer taraftan, ilgili valiliğe başvuru, dava şartı olarak kabul edilmekte olup bu yola başvurulmadan dava açılması halinde davanın usulden reddedilmesi öngörülmektedir. Ayrıca, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilgili yönetmeliğin Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulması amaçlanmaktadır.

MADDE 28- Madde ile, görülmekte olan davalar açısından zorunlu idari başvuru yolu öngörülmektedir. Böylelikle halen derdest olan davalar, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilecektir. Ayrıca, usulden reddedilen davalar ile ilgili olarak yargılama gideri kamu üzerinde bırakılacak ve davalı idare lehine de vekalet ücreti ödenmeyecektir. Bu madde değişikliğinden sonra taşınmaz sahipleri ilgili idareye başvurma ve taşınmazların kamulaştırmaya tabi tutulmasını talep hakkını haiz olacaklardır.

MADDE 29- Madde ile, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin, su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme tesisleri ile yol yapımına ve küçük sanayi sitelerindeki iş yerlerinin inşasına ilişkin, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerine veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları katma değer vergisinden istisna tutulmak suretiyle yatırımlar üzerindeki katma değer vergisi yükünün azaltılması amaçlanmaktadır.

Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerine veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere istisna kapsamında teslimde bulunan veya hizmet ifa eden mükelleflerin mal ve hizmet alımları ise genel hükümlere göre KDV’ye tabi olacaktır.

MADDE 30- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kantin olarak belirlenen alanların kiralanması, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa göre katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Bu husus mükellefler tarafından sıkça dava konusu yapılmakta olup, söz konusu davalar genellikle idare aleyhine sonuçlanmaktadır. Madde ile, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kantin olarak belirlenen alanların okul aile birlikleri tarafından kiraya verilmesi işlemlerine KDV istisnası tanınarak ihtilafların sonlandırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 31- Madde ile, 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere 31/12/2019 tarihine kadar yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri katma değer vergisinden istisna tutulmak suretiyle imalatçı mükellefler üzerindeki katma değer vergisinden kaynaklı finansman yükünün azaltılması amaçlanmaktadır.

Ayrıca, Ar-Ge, yenilik ve tasarım yoluyla ülke sanayisi ve ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması için teknolojik bilgi üretilmesini, üründe ve üretim süreçlerinde yenilik yapılmasını, ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesini, verimliliğin artırılmasını, üretim maliyetlerinin düşürülmesini teminen, 4691 sayılı Kanun kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, 5746 sayılı Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, 6550 sayılı Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere 31/12/2019 tarihine kadar yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri KDV’den istisna tutulmaktadır.

Madde kapsamında vergiden istisna edilen işlemleri yapan mükelleflerin istisna edilen işlemleri nedeniyle yüklendikleri verginin indirim konusu yapılması, indirim yoluyla telafi edilemeyen verginin ise iadesi mümkündür.

İstisna kapsamında alınan makina ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri veya imalat sanayii dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacaktır.

Öte yandan madde ile, imalat sanayiinde kullanılmak üzere istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizatı belirlemeye Bakanlar Kuruluna, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

MADDE 32- Madde ile, ihalesi iki defa yapılmasına rağmen, maden sahasına müracaat olmaması halinde söz konusu sahanın müracaata açık hale getirilmesine imkan sağlanmaktadır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında yaklaşık 100.000 adet ihalelik ruhsat sahalarının olduğu, kaynak veya rezerv İçermeyen alanların devamlı ihalelik saha konumunda sistemde bekletildiği göz önüne alındığında, madencilik yapılmayacak bu sahaların sistemden silinerek gerçek anlamda madencilik faaliyeti yapılabilecek sahaların ihalelik saha konumunda olması amaçlanmaktadır.

MADDE 33- Madde ile, kaçak maden ocağı faaliyetlerinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Buna göre, ruhsatı olmaksızın maden ocağı açılması, işletilmesi veya faaliyetleri durdurulmuş maden sahasında madencilik faaliyetinde bulunulması fiilleri suç haline getirilmektedir. Öngörülen suç tipine karşılık gelen ceza ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile yirmibin güne kadar adli para cezası olarak belirlenmektedir.

MADDE 34- Madde ile, kamu kurum ve kuruluşlarının iştiraklerinin işlettirdikleri yeraltı maden işletmelerinde çalışan rödovansçılara, yapılan düzenlemeler çerçevesinde çalışma saatindeki azalma, ücret artışı ve yıllık izin düzenlemeleri gibi iyileştirmelere bağlı olarak oluşan maliyet artışlarının karşılanması için destek verilmesi öngörülmektedir.

MADDE 35- Türk sporunun geliştirilmesi ve desteklenmesi amacıyla Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye'de faaliyette bulunan spor kulüpleri ve sportif alanda faaliyette bulunan sermaye şirketlerinin sporculara yaptıkları ücret ödemeleri üzerinden kestikleri gelir vergisinin, kanuni süresi içerisinde beyan edilip ödenmesinden sonra bu kesintilerin spor kulüplerince veya sermaye şirketlerince oluşturulan özel bir hesaba ilgili vergi dairesi tarafından, amaç dışı kullanım nedeniyle yapılmış tarhiyatlar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi hükmü uygulanmaksızın beş işgünü içinde aktarılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.

Ayrıca;

  • Özel hesaba aktarılan tutarların, amatör sporcuların, bunların çalıştırıcılarının ve diğer spor elemanlarının ücretleri İle bunların sportif faaliyetleri İle İlgili seyahat, sağlık, eğitim- öğretim harcamaları ile amatör spor dallarına ilişkin hazırlık kampları, müsabaka, malzeme ve ekipman, federasyon vize, tescil ve katılım harcamalarında kullanılması,
  • Özel hesaptan amaç dışı kullanıldığı tespit edilen tutarlar için, amaç dışı kullanılan döneme gelir (stopaj) vergisi tarhiyatı yapılarak vergi ziyaı cezası kesilmesi,
  • Özel hesapta yer alan tutarların, amaç dışı kullanım nedeniyle yapılmış tarhiyatlar hariç olmak üzere, rehin ve haciz dışı bırakılması,
  • Özel hesabın oluşturulması, idaresi, bu hesaba aktarılan tutarların kullanılması ve denetlenmesi ile maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların, Maliye Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığınca müştereken belirlenmesi,

hususlarında düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 36- Madde ile, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu gelirlerinden engellilere ve yaşlılara yönelik hizmetlere tahsis edilebilecek olan %5Tik kısmın kullanım alanı ve usulleri belirlenmektedir. Engellilerin ve yaşlıların topluma uyumunu kolaylaştıracak ve erişilebilirliklerini sağlayacak her türlü proje ve faaliyet ile yapım ve kiralama işlerinin bu kaynak ile gerçekleştirilebilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 37- Madde ile, Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamında terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlardan hayatını kaybeden sivillerin hak sahiplerine ikinci İstihdam hakkı verilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 38- Madde ile, kuruluşların özelleştirme kapsamına alınmasında, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlanmasına İlave olarak kamuya gelir elde edilmesi amaçlarından birisi veya belirlenecek sair bir gerekçe ile özelleştirilebİlmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 39- Madde ile, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının bazı daire başkanlıkları birleştirilmek ve yeniden isimlendirilmek suretiyle teşkilat yapısı yeniden düzenlenerek daha verimli ve dinamik çalışması ile insan kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması amaçlanmaktadır.

MADDE 40- Madde ile, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının teşkilat yapısındaki değişikliklere uyum sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 41- Madde ile, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının teşkilat yapısındaki değişikliklere uygun kadro düzenlemesi yapılmaktadır.

MADDE 42- 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin mülga ek 3 üncü maddesi ile, Konut Hesabı sistemi ile tamamı kendisine ait bir konutu olmayan Türk vatandaşlarının yurtiçinde ilk ve tek konut satın alımlarına destek olunması amaçlanmış olup; hesap sayısı, birikim miktarı ve benzeri veriler incelendiğinde sistemin beklentileri karşılayamadığı görülmüş, uygulamanın daha etkin hale getirilmesi amacıyla mevcut sistemin aksaklıklarının giderilmesi ve sisteme yeni destek unsurlarının eklenmesi ihtiyacı duyulmuştur.

Madde ile, %20 olan Devlet katkısının %25'e çıkarılması, tasarruf süreci ve konut kredisi arasında ilişki kurulmasına olanak tanınması öngörülmekte, mevcut durumda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine konulması Öngörülen Devlet katkısına ilişkin ödeneğin Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulması ve uygulamanın bütünüyle Hazine Müsteşarlığı tarafından yürütülmesi sağlanmaktadır.

Bu düzenleme ile Konut Hesabı sisteminin daha cazip hale gelmesi, konut alimim kolaylaştırması ve aynı zamanda tasarrufları artıcı bir etki yaratılması beklenmektedir.

Ayrıca, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı Tarifenin T-Tapu İşlemleri" başlıklı bölümünün (20) numaralı fıkrasının (a) bendinde düzenlenen nispi tapu harçlarının, konutları bu madde çerçevesinde açılan konut hesaplarına istinaden devralanlar açısından farklılaştırılmasına yönelik Bakanlar Kuruluna yetki verilmekte, haksız olarak harçların eksik ödenmiş olması durumunda, harcın geri alınmasına ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 43- Madde ile, 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin mülga ek 3 üncü maddesi ve anılan maddeye istinaden 22/2/2016 tarihli ve 2016/8559 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Konut Hesabı ve Devlet Katkısına Dair Yönetmelik kapsamındaki katılımcılara öngörülen Devlet desteğine ilişkin koşulların korunması ve 4059 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen ek 6 ncı maddeye istinaden Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılacak usul ve esaslar yürürlüğe girinceye kadar söz konusu Yönetmeliğin uygulanması amaçlanmaktadır.

MADDE 44- 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen;

  • Geçici 19 uncu madde ile, istihdamın artırılması amacıyla kadın, engelli ve gençlere pozitif ayrımcılık yapılmak suretiyle ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenlerine yönelik prim desteği sağlanması,
  • Geçici 20 nci madde ile, imalat sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmelerimize ilave istihdam sağlamaları şartıyla prim desteği ve ücret desteği getirilmesi,
  • Geçici 21 inci madde ile, istihdamın artırılması amacıyla kadın, engelli ve gençlere pozitif ayrımcılık yapılmak suretiyle ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenlerine yönelik gelir vergisi stopajı teşviki ve damga vergisi desteği sağlanması,

amaçlanmaktadır.

MADDE 45- 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun ek 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, işverenleri aracılığıyla otomatik olarak emeklilik planına dâhil edilen çalışanların, sistem kapsamına alındıklarının kendilerine bildirildiği tarihten itibaren iki aylık dönemde cayma hakkını kullanmak suretiyle sistemden ayrılabileceklerine ilişkin hüküm yer almaktadır. Bu hükme göre; çalışanın sisteme dâhil olduğunun kendisine bildirildiği tarihten itibaren iki aylık süre, başlangıç dönemi olarak nitelendirilmektedir. Bu süre boyunca, yatırılan katkı paylarının, çalışanın tercih ettiği fonlarda yatırıma yönlendirilmesi suretiyle değer kaybetmemesinden emeklilik şirketi sorumludur. Çalışanların, maaşlarından/ücretlerindeıı kesilmek suretiyle sisteme aktarılan katkı paylarının birikime dönüştüğünü görmelerinin, cayma hakkını kullanmama, sisteme karşı olumlu algı oluşturma ve sistemde devam etme kararlarında önemli bir unsur olduğu bilinmektedir. Madde ile, söz konusu üçüncü fıkraya eklenmesi öngörülen cümleyle, bu sürenin çalışanlar lehine üç katına kadar uzatılabilmcsinc ilişkin Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi amaçlanmaktadır.

4632 sayılı Kanun uyarınca, emekliliğe yönelik olarak bireylerin tasarruf etmesinin özendirilmesi amacıyla, Devlet katkısı adı altında üç farklı ödeme yapılmaktadır. Buna göre, Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında katkı payları üzerinden yüzde yirmibeş Devlet katkısı; ek 2 nci maddesi kapsamında cayma hakkının kullanılmaması halinde, bin Türk lirası tutarında ilave Devlet katkısı; hesapta bulunan birikimin en az on yıllık, yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında alınarak emekli olunması halinde birikimin yüzde beşi karşılığında ek Devlet katkısı sağlanmaktadır.

Kanunun ek 2 nci maddesine göre; Bakan, Devlet katkısı ödemelerinin aylık nakden ödenmesi yerine hak edildikçe ödenmesini teminen taahhüt edilerek hesaplanmasına karar vermeye yetkilidir. Diğer taraftan, taahhüt olarak hesaplanan ve kayda alınan nominal tutarların, hak ediş dönemine kadar geçecek zaman içinde değerini muhafaza edecek şekilde nemalanmak suretiyle ilgilisine ödenmesi, sistemin itibarı, uzun vadede sürdürülebilirliği ve katılımcıların sisteme olan güven ve bağlılığının devamı açısından önem arz etmektedir.

Madde ile, ek 2 nci maddenin yedinci fıkrasında bu amaçlarla değişiklik yapılması öngörülmekle ve taahhüt olarak hesaplanan Devlet katkısı tutarlarının nemalandırılması ve nemalarıyla birlikte ödenmesi hususundaki usul ve esaslar ile birikimin yüzde beşi oranındaki ek devlet katkısının azami limiti ile hak kazanma koşullarının kaybedilmesi hâlinde iadesine ve bin Türk lirası tutarındaki ilave Devlet katkısının yıllar itibarıyla yeniden değerlemesine ilişkin usul ve esasların Bakan tarafından belirlenebilmesine imkan verilmesi amaçlanmaktadır.

Ayrıca, 4632 sayılı Kanunun 17 nci maddesi uyarınca düzenleme yapma yetkisinin Müsteşarlığın uygun görüşü alınmak suretiyle Sermaye Piyasası Kurulunda olduğu gözetilerek, fonların içeriği ve fonlara sayı sınırı getirilebilmesine ilişkin hükmün anılan fıkradan çıkarılması düzenlenmektedir.

Madde ile, 4632 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası, aynı maddenin sekizinci fıkrası kapsamında bu konuda düzenleme yapma yetkisinin Müsteşarlıkta olduğu gözetilerek ve konunun ikincil mevzuatla ayrıntılı olarak düzenlenmesine imkan sağlanması amacıyla yürürlükten kaldırılmaktadır.

MADDE 46- Madde ile, ülkemiz doğal gaz tüketiminin %98’inin ithal yoluyla temin edilen doğal gaz ile karşılandığı hususu dikkate alındığında, günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak, doğal gaz temininin azalması veya durması ile meydana gelebilecek doğal gaz açığını gidererek, ülke arz güvenliğinin sağlanmasını teminen sürekli ve kesintisiz doğal gaz tüketiminin sağlanabilmesi amacıyla, uzun dönemli kontrata bağımlı olmayan anlık boru gazı ithalatı ve sıkıştırılmış doğal gaz ithalatının yapılabilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 47- 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında Hazineye ait taşınmazların, küçük sanayi sitesi yapılmak üzere bu amaçla kurulmuş kooperatifler ile kamu kurum ve kuruluşlarına, borsa yapılmak üzere ticaret borsalarına, serbest bölge olarak kullanılmak üzere, bu amaçla tahsis edilmiş taşınmazlar da dahil, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, teknoloji geliştirme bölgelerinde yönetici şirkete ve toplu konut üretmek amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değer üzerinden doğrudan satılabileceği ve bu yerlerin amacı dışında kullanılamayacağına dair tapu kütüğüne şerh konulacağı yönünde düzenlemeye yer verilmiştir.

Madde ile, tarımsal üretim yapmak üzere tarımsal amaçlı kooperatifler ve tarımsal üretici birlikleri ile kuruluş amaçlarında kullanılmak üzere tarım kredi kooperatiflerine Hazine taşınmazlarının harca esas değerin yarısı üzerinden satılması sağlanarak, bu kooperatif ve birliklerin önemli bir girdi maliyeti olan arazi temini maliyetlerinin azaltılması ve böylece bunların teşvik edilerek etkin ve günümüz koşullarına, serbest rekabet ortamına uygun bir şekilde faaliyet göstermelerinin teinin edilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 48- 4706 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinde yapılan değişikliklerle; Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflardan öğrencilere yönelik eğitim ve yurt temini faaliyeti bulunanlardan Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından müştereken belirlenen şartları sağlayanlar lehine, kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere, mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazların üzerinde maddede belirtilen süre ve koşullarla bedelsiz irtifak hakkı tesis edilebilmesi ve bunlar adına kullanma izni verilebilmesi imkanı getirilerek, bu şekilde irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen taşınmazlardan söz konusu vakıflar tarafından elde edilen gelirin tamamının, münhasıran öğrencilere yönelik eğitim kuruluların veya yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılacağı ve bu taşınmazların tapu kütüğüne amacı dışında kullanılmayacağına ilişkin şerh konulacağı yönünde düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeye bağlı olarak 4706 sayılı Kanuna eklenen geçici 21 inci madde ile de anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ile mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde bedelli olarak tesis edilen irtifak hakları veya kullanma izinlerinin 4706 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesine uyarlanmasına imkan sağlanmıştır.

Madde ile, 4706 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinde ve buna bağlı olarak geçici 21 inci maddesinde yapılan bu düzenlemenin kapsamına, kamu yararına çalışan derneklerin de

dahil edilmesi ve bu derneklerin maddede belirtilen imkanlardan yararlanmalarının sağlanması ve geçici 21 inci maddesinde belirlenen sürenin bir yıl daha uzatılması amaçlanmaktadır.

MADDE 49- Madde ile, tek hazine kurumlar hesabı tanımı yapılmaktadır.

MADDE 50- “Tek Hazine Hesabı” kavramı, Devletin tüm ödeme ve tahsilat işlemlerinin gerçekleştirildiği tek bir hesabı ya da birbirine bağlı bir dizi hesabı ve kamu hesaplarının konsolide bir biçimde izlenebilmesini sağlayan bütünleştirilmiş bir yapıyı ifade etmektedir. Literatürde etkin bir nakit yönetim sistemi için tüm kamu hesaplarının toplandığı “Tek Hazine Hesabı” yapısının var olması birincil koşul olarak ifade edilmektedir.

Uluslararası iyi uygulama örneklerinde de tek hazine hesabı sisteminin geniş bir kapsama sahip olduğu gözlemlenmektedir. Bazı ülke uygulamalarında tüm merkezi yönetim sektörü sisteme dahil edilirken, bazılarında merkezi yönetime ek olarak sosyal güvenlik kurumlan, mahalli idareler, yurtdışı menşeili proje özel hesapları ve bütçe dışı fonlar da kapsama dahil edilmektedir. Örneğin, Fransa'da uygulanan tek hazine hesabı sistemi merkezi yönetimin yanında, yerel yönetimleri, kamu kurumu niteliğine haiz diğer kurumlan ve denizaşırı topraklardaki kamu kurumlarını da kapsamaktadır. İngiltere'de uygulanan tek hazine hesabı sisteminde ise merkezi yönetim kapsamındaki kamu kurumlan ile bütçe dışı fonlar tek hazine hesabı kapsamı içerisinde yer almaktadır. Ancak ülkemizde uygulanan tek hazine hesabı sisteminin kapsamı yalnızca genel bütçeli idarelerin bütçe ödeme ve tahsilat hesapları ile sınırlıdır. Dolayısıyla ülkemizde kamu kaynağının büyük bir kısmı tek hazine hesabı kapsamı dışında yönetilmekte, bu durum kamu nakit yönetimi açısından büyük verimsizlik yaratmaktadır.

Bu itibarla, yapılan düzenlemeyle, uygulanmakta olan tek hazine hesabı sisteminin kapsamının genişletilmesi yoluyla kamunun nakit kaynaklarının Hazine Müsteşarlığı tarafından tek bir hesapta etkin bir şekilde takip edilmesi ve yönetilmesi sağlanarak kamu nakit yönetiminin etkinliğinin artırılması amaçlanmaktadır.

Madde ile, uluslararası literatür ve iyi uygulama örnekleri gözönünde bulundurularak halihazırda genel bütçeli İdareler için uygulanmakta olan tek hazine hesabı sisteminin kapsamının, kumulların mevcut idari ve bütçesel süreçlerinde herhangi bir değişikliğe yol açmaksızın, genişletilmesi amacına yönelik olarak getirilen tek hazine kurumlar hesabı uygulamasının genel çerçevesi düzenlenmektedir.

Bu kapsamda, söz konusu uygulamanın işleyişine ilişkin olarak,

  • fek hazine kurumlar hesabına yönelik Hazine işlemlerinin yapılmasına imkan verilmesi,
  • Hazine hesaplarında oluşacak nakit büyüklüklerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yanı sıra Türkiye'de yerleşik bankalarda da nemalandırılmasının sağlanması,
  • Tek hazine kurumlar hesabı kapsamında değerlendirilecek kaynakların kapsamının belirlenmesine yönelik yetkinin düzenlenmesi,
  • Tek hazine kurumlar hesabına yönelik usul ve esasların Müsteşarlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenmesinin düzenlenmesi,
  • Tek hazine kurumlar hesabı kapsamındaki kaynakların değerlendirilmesinden elde edilen gelirlerin genel bütçeye gelir kaydedilmesinin sağlanması,
  • Tek hazine kurumlar hesabı kapsamında Müsteşarlık ile kamu kurum ve kuruluşları arasında oluşan her türlü yükümlülüğün ilgili taraflarca faizsiz olarak yerine getirilmesinin sağlanması,

amaçlanmaktadır.

MADDE 51- 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanununa ekli listeler kapsamına giren mallar, Türk Gümrük Tarife Cetveli (TGTC)’nde yer alan Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon (G.T.İ.P.) numaraları itibarıyla tespit edilmiştir.

ÖTV Kanununa ekli listelerde kapsamlı en son güncelleme 2011 yılında yapılmış olup, günümüze kadar, TGTC’de çok sayıda değişiklik olmasına rağmen, ÖTV Kanununda G.T.İ.P. uyumlaştırmaları yapılmamıştır.

Bu nedenle, öngörülen düzenleme ile, 4760 sayılı Kanuna ekli (1), (II), (III) ve (IV) sayılı listelerin güncellenmesi ve halen uygulanmakta olan vergi tutar ve/veya oranlarının bu listelerde yer alması amacıyla söz konusu listeler, ekli (1), (2), (3) ve (4) sayılı cetvellerde gösterildiği şekilde değiştirilmektedir.

Ayrıca, TGTC’nin 38.26 G.T.İ.P. numarasında yer alan bazı malların “bıodizel” ile teknik olarak birbirine çok yakın özellik göstermesi, 3801.20.10.00.00 ve 3819.00.00.00.00 G.T.İ.P. numaralarında yer alan malların ise akaryakıta karıştırılarak ya da doğrudan akaryakıt olarak kullanılabilmesi nedeniyle söz konusu mallar ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı liste kapsamına alınmaktadır.

MADDE 52- Madde ile, 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (IV) sayılı listede yapılan güncelleme çerçevesinde, Kanunun 7 ııci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan tabanca ve revolverlerin G.T.İ.P. numarası “9302.00.00.00.00” şeklinde değiştirilmekte; Milli Savunma Bakanlığına bağlı iken alımları ve ithalatları istisna kapsamında olan “Savunma Sanayii Müsteşarlığı”, 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Cumhurbaşkanına bağlandığından, madde metnine eklenmek suretiyle, bu Kurumun maddede belirtilen silah alımları ve ithalinde istisnadan yararlanmaya devam edeceği hususuna açıklık getirilmektedir.

MADDE 53- Madde ile, 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listede yapılan güncelleme çerçevesinde, bu Kanunun 7/A maddesinde yer alan motorin türlerinin G.T.İ.P. numaraları da güncellenmektedir.

MADDE 54- Madde ile, ÖTV Kanununun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında hükme bağlanan ihraç kayıtlı teslimlerde, ihracatın mücbir sebeplerle gerçekleştirilememesi halinde, KDV Kanununda yer alan düzenlemede olduğu gibi, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi durumunda vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebileceğine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 55- 4760 sayılı ÖTV Kanunu gereği, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki taşıtların imalinde kullanılan (IV) sayılı listedeki radyo, hoparlör, monitör gibi mallar için ödenen özel tüketim vergisinin indirimi mümkün olmadığından, madde ile, bu malların alış faturaları ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen ve mükellefi tarafından beyan edilerek ödenen özel tüketim vergisinin, Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04, 87.1 1 G.T.İ.P. numaralarında yer alan malların imalatçılarına iade edilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 56- Madde ile, 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listede yapılan güncelleme çerçevesinde, aynı Kanunun geçici 5 inci maddesinde yer alan fuel oil ile motorin türlerinin G.T.İ.P. numaralan da güncellenmektedir.

MADDE 57- Madde ile, Kti Maden İşletmelerince ihtiyaç duyulan konulardaki Ar-Ge çalışmalarının, Ulusal Bor Enstitüsünün Eti Maden İşletmelerinin desteği ve İşbirliği halinde yapılması ve/veya desteklenmesi öngörülmekte ve Enstitünün yurtdışında da Ar-Ge faaliyetleri yürütmesine ve/veya desteklemesine imkan sağlanmaktadır.

MADDE 58- Madde ile, Ulusal Bor Enstitüsünün İşleyişini hızlandırmak ve etkinliğini artırmak amacıyla; Ar-Ge proje desteklerinin yürütücü idareler tarafından açılacak özel hesaplara aktarılarak harcamaların bu idarelerce doğrudan gerçekleştirilebilmesi, projelerde görev alan kamu görevlilerine ücret ödenebilmesi, ihtiyaç duyulan kritik insan kaynaklan gelişimini desteklemek üzere Ar-Ge projelerinde görev alan lisansüstü öğrencilere ve doktora sonrası araştırmacılara burs verilebilmesi amaçlanmaktadır. Diğer taraftan, Enstitünün Ar-Ge projeleri için diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlardan destek alabilmesi öngörülmektedir.

MADDE 59- Mevcut uygulamada, sektördeki küçük dağıtıcıların büyük stoklama yatırımı yapma ve yirmi günlük yakıtı kullanmadan tutma zorunlulukları, bu oyuncuları büyük dağıtım şirketlerine göre daha avantajsız hale getirmekte ve piyasa yapısında sadece yüksek sermayeli şirketlere avantajlı alan bırakmaktadır. Bu küçük şirketlerin önemli bir bölümü, ülkemizin nüfus yoğunluğu düşük bölgelerinde faaliyet göstermektedir. Söz konusu şirketlerin dağıtım hizmeti yaptıkları bölgelerin iktisadi gelişmişlik seviyeleri düşüktür. Bu sebeple madde ile, belirli bir büyüklük seviyesini yakalayana kadar bu şirketlerin yüksek maliyet ve finansman gerektiren yatırımlardan muaf tutulması ile tüketicinin (özellikle düşük gelir grubunun) daha rekabetçi fiyatlarla daha ucuza ürün bulabilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 60- Madde ile, istihdam edildikleri alanlar ve istihdam şekilleri gözönünc alınarak, günümüz teknolojik koşullarında doğan ihtiyacı karşılamak ve istihdam edilebilirliklerini artırmak amacıyla gençlerin sigortalı işe giriş bildirgesinin çalışılmaya başlanılan tarih itibarıyla verilebilmesine imkan sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 61- Madde İle, ölüm aylığı alan hak sahibi çocuklardan lise ve dengi Öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan ve öğrencilik nitelikleri devam edenlerin hizmet akdine tabi çalışmaları durumunda da aylık hakkından yararlandırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 62- Madde ile, ay içerisinde otuz günden az çalıştırılan sigortalıların bildiriminde işverenin beyanının kabul edilerek, Kurumca bu belgelerin gerekli görülmedikçe istenilmemesi uygulaması getirilerek, Kurumun arşiv yükünün azaltılması, bürokrasi ve kırtasiyeciliğin kaldırılması, eksik güne ilişkin belgeleri ibraz etmeyen veya ibraz etmekle birlikte bu belgeleri geçerli sayılmayanlarla ilgili aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin Kurumca resen düzenlenmeden önce işverenlerden öngörülen sürede istenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 63- Madde ile, konut kapıcılığı işyerlerinde çalıştırılan sigortalılarla ilgili Kanunun işverenlere getirdiği bildirge ve belge verme yükümlülüklerinin azaltılması, iş ve işlemlerin sadeleştirilerek bürokratik süreçlerin asgariye indirilmesi, her bir işverenimiz kendi işverenliğine ilişkin işlemlerini kendilerinin takip edebilmesi, söz konusu işyeri işverenlerinin yasal yükümlülüklerinden kaynaklı süreleri geçirmeleri nedeniyle maruz kaldıkları idari para cezalarının minimum düzeye indirilmesi ve buna bağlı mağduriyetlerin önüne geçilmesi ve bu işyerlerinde kayıtlı istihdamın artırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 64- Madde ile, 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 16 ncı maddede, vakıflar taralından kurulan yükseköğretim kurumlan ile okul aile birliklerinin ve 5510 saylı Kanunun 73 üncü maddesine göre Kurumun yurtiçindc hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri ve özel sektör İşyerlerinin bu Kanun ve diğer Kanunlar çerçevesinde yer alan prim teşviki, destek ve indirimlerden yararlandırılması, bu kanundan önce kapsama girmedikleri halde yararlanmış oldukları teşvik ve desteklerden usulüne uygun yararlanılmış sayılmaları, uygulandığı dönem/aylarda şartlarını sağladıkları ve kapsamına girdikleri hariç olmak üzere yararlanamadıkları teşvik ve desteklerden geçmişe dönük yararlanılamaması ve değiştirilememesİ amaçlanmaktadır.

Ayrıca, 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 17 nci maddede, uygulandığı dönem ve aylarda gerekli koşulların sağlanması ve ilgili olduğu ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla yararlanılamayan teşvik, destek ve indirimlerden yararlandırılması, yararlanılmış teşvik, destek ve indirimlerin bir başkası ile değiştirilebilmesi, maddenin yürürlük tarihini takip eden ay başından itibaren bir ay içinde Kuruma yapılacak müracaatlarda bu maddenin yürürlük tarihinden önceki dönemlere ilişkin olmak üzere prim teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanabilme imkanı getirilmesi, geriye dönük yararlanılması gerektiği tespit edilen teşviklerin Ödeme ve mahsup usullerinin belirlenmesi, kamu giderlerinin artmasının önüne geçilmesi ile geriye yönelik lınansal belirsizliğin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 65- Madde ile, 10/6/2003 (dahil) tarihi ile 13/5/2014 tarihi arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen İş kazası sonucunda ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişinin kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilebilmelerine imkan sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 66- 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 74 üncü madde ile, bu maddenin yürürlük tarihinden önce ilgili kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanan ve 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını tamamlamamış olan çocukların, anılan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları halinde gelir ve aylıklarının kesilmemesi, bu maddenin yürürlük tarihinden önce hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle aylığı kesilmiş olan çocukların da 34 üncü maddede yapılan değişiklikten yararlandırılmaları amaçlanmaktadır.

Anılan Kanuna eklenen geçici 75 inci madde ile ise istihdamın korunması amacıyla özel sektör işverenlerimize asgari ücret desteği verilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 67- Madde ile, 5520 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan hükmün 213 sayılı Vergi Usul Kanununa taşınması nedeniyle, mezkûr fıkra yürürlükten kaldın 1 maktadır.

MADDE 68- 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanunda kar payı destekli fon kullandıranlarına ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Madde ile, gelir kaybı uygulamasının faizsiz fon kullandıranını da içerecek biçimde genişletilmesi ve Kanun adının buna uygun olarak değiştirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 69- Madde ile, enerji performans sözleşmesi tanımlanmaktadır.

MADDE 70- Kamu kesiminde yaptırılan enerji verimliliği etütlerinde %35’lere varan tasarruf potansiyelleri tespit edilmesine rağmen İdarelerin bütçe kısıtı sebebiyle söz konusu potansiyeli değerlendiremedikleri görülmektedir. Madde ile, kamuda enerji verimliliğinin artırılması, uygulama maliyetlerinin sağlanacak tasarruflardan karşılanması, böylece kamu kaynağının doğrudan kullanılmadan yıllara sari borçlanma (edİm/yüklenme) ile uzun vadeli ve yüksek maliyetli enerji tasarrufu yatırımlarının yapılabilmesi ve gerektiğinde işletme faaliyetinin de dahil edilebilmesi amaçlanmaktadır.

Bu doğrultuda, ihtiyaç duyulacak iyileştirme yatırımlarının, yatırım sonrası yıllarda sağlanacak tasarruflardan elde edilecek kaynaklarla yapılabilmesine imkan sağlayacak bir model ile yatırımlar için yapılan harcamalar sağlanacak tasarruflarla geri kazanılacaktır. Bu yöntem İle idarelere bu tür projelerin maliyetlerini karşılamalarında esneklik sağlanacak, tasarruf potansiyellerinin ekonomiye kazandırılmasına ve enerji arz güvenliğine olumlu yansımaları olacaktır. Söz konusu modelin uygulanabilmesi için, tüketim bedeli kamu kaynakları ile karşılanan enerjinin tüketimini düşürmeye yönelik en iyi projenin seçimine ve uygulanmasına imkan sağlayan, rekabetçi müzakere sonucu imzalanan sözleşmelerle yatırımların geri ödeme süresi boyunca yıllara yaygın yüklenme yapılabilmesi gerekmektedir. Kamu ihale mevzuatında enerji performans sözleşmelerine dair bir tanımlama ve uygulama altlığı bulunmamaktadır. Şeffaflık, hesap verilebilirlik, eşit muamele ve rekabet hususları da esas alınmak suretiyle, kamu kaynağı kullanılmadan, sağlanacak tasarruflar ile enerji tasarruf potansiyelinin hayata geçirilmesi öngörülmektedir.

Diğer yandan enerji verimliliği konusunda, ulusal ve uluslararası alternatif ve yenilikçi finansman ve Özel sektörü de içine alan bir iş modeli geliştirilerek ekonomiye canlılık kazandırılması da amaçlanmaktadır.

MADDE 71- Madde ile, Vakıflar Genel Müdürlüğünün mülkiyetindeki bazı taşınmazların bulunduğu bölgede yer alan Süryani cemaatine ait vakıflara devri amaçlanmaktadır.

MADDE 72- Madde ile, 5910 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan asgari nispi ödeme oranının kaldırılması; hizmet ihracatının tevsiki ve tespitinde karşılaşılan zorluklar nedeniyle hizmet ihracatında nispi ödemenin tahsil edilmeyeceğinin belirtilmesi ve hizmet sektöründe giriş ve yıllık aidat belirlenebilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 73- Bilişim sektöründe meydana gelen teknolojik gelişmeler ile genişband internet hizmetlerinin kullanımının yaygınlaşması nedeniyle, radyo ve televizyon yayınları internet ortamına yönelmeye başlamıştır. İnternet ortamından yayınlanmak üzere, özel içerikler de sıklıkla üretilir olmuştur. Karasal, uydu ve kablo ortamından lisanslı olarak yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar yayınlarım aynı zamanda internet üzerinden de sunmaya başlamışlardır. Bunun yanında, Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan lisansı bulunmayan pek çok kuruluş da kayıtsız olarak internet üzerinden radyo ve televizyon içeriklerini yayınlamaya başlamıştır.

Söz konusu yayınları internet üzerinden ileten platformlar, iletim yönünden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunca yetkilendirilmedikleri gibi. Üst Kurul tarafından da yayın iletim yetkisi ile yetkilendirilmemiştir. İnternet üzerinden radyo ve televizyon yayınlarını sunan kuruluşlar da Üst Kurul tarafından herhangi bir şekilde lisanslandırılmamıştır. Dolayısıyla, söz konusu kuruluşlar, yayın içerik denetiminden kaçındıkları gibi, gerek yurtiçinden çoğunlukla da yurtdışından söz konusu yayınlar nedeniyle elde ettikleri gelirler nedeniyle vergi ve benzeri mali yükümlülüklerden de kaçınmaktadırlar. Belirtilen gerekçelerle, sabit ve mobil internet altyapıları üzerinden sunulan radyo ve televizyonlar içeriklerinin de denetlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Madde ile, Üst Kurul kayıtlarında yayıncı olarak gözüken kuruluşların, cş zamanlı olup olmadığına bakılmaksızın, herhangi bir ilave külfete de girmeksizin yayınlarını isterlerse kendilerine ait internet sitelerinden sunabilecekleri hususu açıkça düzenlenmektedir. Radyo ve televizyon yayınlarını sadece internet üzerinden sunmak isteyen kuruluşlara da sadece bu amaçla lisans alabilme imkanı getirilmektedir. Bu sayede söz konusu yayınlar da karasal, uydu ve kablo ortamından yapılan diğer yayınlar gibi Üst Kurulun içerik denetimine tabi olacaktır. Bunların haricinde, internet üzerinden, radyo ve televizyon yayını yapan, ancak Üst Kurulca yetkilendirilmeyen kuruluşların yayınları ise Üst Kurulun bildirimi üzerine sulh ceza hâkimi kararı ile engellenebilecektir. Bu karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilecektir.

MADDE 74- Madde ile, 6491 sayılı Türk Petrol Kanunundaki mücbir sebep halleri yeniden düzenlenmektedir. Böylelikle, yükümlülüğünü kendisinden kaynaklanmayan sebepler dolayısıyla yerine getiremeyen ruhsat sahiplerinin muhtemel hak kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanmakta ve ayrıca Türk hukukundaki genel mücbir sebep yaklaşımı maddeyle hüküm altına alınmaktadır.

MADDE 75- Madde ile, nükleer enerji santrali yatırımlarının 15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda öngörülen teşvik ve desteklerden yararlandırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 76- Bu Kanunun geçici 1 inci maddesinde öngörülen özel tüketim vergisi teşviğini desteklemek amacıyla madde ile, 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde düzenlenen hurda teşviklerinin süresi bir yıl uzatılmakta ve araçların doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmeleri durumunda da maddede düzenlenen hükümlerden faydalanılmasına imkan tanınmaktadır,

MADDE 77- Madde ile, kapsamda yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının büyük Ölçekli bilgi işlem birimlerinde, bilişim hizmetlerini yürütmek üzere İstihdam edilecek sözleşmeli bilişim personeli sayısına ilişkin tavanın yükseltilebilmesi ve ücret ödemelerinde esas alınacak ücret tavanının artırılabilmesine ilişkin olarak Maliye Bakanına yetki verilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 78- Madde ile, çeyiz hesabı Devlet katkısı oranı ve azami tutarı arttırılarak söz konusu desteğin daha cazip hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 79- Madde ile, 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Konut hesabı ve Devlet katkısı başlıklı ek 3 üncü maddesi yürürlükten kaldırılarak diğer düzenlemelerle birlikte bu hususa ilişkin yetkinin ve uygulamanın bütünüyle Hazine Müsteşarlığı tarafından yerine getirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 80- Madde ile, Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 9 uncu maddesi kapsamında, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında ek ders ücreti karşılığında görev yapmış olanlardan;

-Bu görevlerinden dolayı en az 540 gün sigorta primi ödenmiş olması,

-657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde öngörülen genel şartlar ile öğretmenliğe atanabilmek için aranan özel şartları taşımaları,

-Herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmaları,

-Kamu Personel Seçme Sınavında Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmaları,

kaydıyla, yapılacak sözlü sınav sonuçlarına göre sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilmelerine imkan sağlanmaktadır. Bu şekilde istihdam edilecek personelin alanları Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek ve sayısı 5.000'i geçemeyecektir.

GEÇİCİ MADDE 1- Yapılan düzenlemeyle, model yılı ilerlemiş ve yıpranmış araçların ihraç edilerek veya hurdaya ayrılarak trafikten çekilmesi ve bu araçların yerine yeni araç aliminin teşvik edilmesi suretiyle, araç parkımızın yenilenmesi, trafik güvenliğinin artırılması, eski araçların çevreye verdiği zararların azaltılması, ihracatımızın artırılması ve yeni oluşacak araç talebiyle üreticilerimizin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda madde ile, 31/12/2019 tarihine kadar uygulanmak üzere, 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarında yer alan, 16 ve daha büyük yaştaki araçların adına kayıtlı gerçek veya tüzel kişiler tarafından doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da bir daha kullanılmamak üzere hurdaya çıkartılması ve ilgili mevzuat gereğince kayıt ve tescilinin silinmesi şartıyla, aynı cins bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinden, Bakanlar Kurulunca, 10.000 lirayı aşmamak üzere, araçların cinsleri ve özelliklerine (motor silindir hacmi, sınıfı, özel tüketim vergisi oranına esas matrahı gibi) göre belirlenecek kısmın terkin edilmesine imkan tanınmaktadır.

Madde ile ayrıca. Bakanlar Kuruluna, terkine konu edilebilecek tutarı; sıfıra kadar indirebilme, aracın hurdaya çıkarılması veya ihraç edilmesi durumuna göre farklılaştırabilme, madde hükümlerinden faydalanılabilmesi için hurdaya ayrılacak veya ihraç edilecek araçların teslim edilmesi gereken yerleri veya kişileri ve bunlarda aranılacak nitelikleri belirleyebilıue yetkisi verilmektedir.

MADDE 81- Yürürlük maddesidir.
MADDE 82- Yürütme maddesidir.

 

VERGİ KANUNLARI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDE 1- 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrasında ve 14 üncü maddesinin (A) fıkrasının beşinci paragrafında ve (B) fıkrasının son paragrafında yer alan “öğrenimi devam eden" ibarelerinden önce gelen “iş sahibi olmayan” ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna 74 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 74/A maddesi eklenmiştir.

“MADDE 74/A- Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince haczedilen mal üzerindeki hacizler aşağıdaki şartların sağlanması halinde kaldırılır.

  1. Mahcuz malın bu Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan mallardan olması.
  2. Mahcuz mala biçilen değer ile %10 fazlasının, ilk sırada haciz tatbik eden tahsil dairesine ödenmesi (Şu kadar ki, madde kapsamında ödenecek tutar, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine olan ödeme zamanı gelmiş, tecil edilmiş veya muacceliyet kesbetmiş borçların toplamından fazla olamaz.).
  3. Mahcuz mala ilişkin takip masraflarının ayrıca ödenmesi.
  4. Hacze karşı dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi.

Haczedilen malın değer tespiti bu Kanun hükümlerine göre yapılır. Ancak, menkul mallar için her halükarda tahsil dairesince bilirkişiye değer biçtirilir.

Bu madde kapsamında haczin kaldırılması halinde aynı mala, haczin kaldırıldığı tarihten İtibaren üç ay müddetle Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince, bu Kanunun 13 üncü maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, haciz tatbik edilemez. Bu hüküm, haczi kaldırılan malın üçüncü şahıslar tarafından amme borçlusu lehine teminat olarak gösterilen mal olması halinde, üçüncü şahsın bu Kanun kapsamına giren borçlan için uygulanmaz.

Bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunarak hacze karşı açtığı davalardan vazgeçen borçlunun, haczi kaldırılan mal ile ilgili açtığı davalar mahkemelerce incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır.

Tahsil edilen paralar, motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı fer i alacaklar ile vergi cezalan ödendikten sonra alacaklı tahsil daireleri arasında haciz sırasına göre, artan tutar ise bu Kanunun 74 üncü maddesine göre mahsup edilir.

Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

MADDE 3- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına (8) numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut (9) numaralı bent (10) numaralı bent olarak teselsül ettirilmiştir.

“9. Sahibi oldukları veya kiraladıkları meskenlerde (eklentileri dahil), 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 14 üncü maddesi hükümlerine göre lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında kurdukları, kurulu gücü azami 10 kW (10 kW dahil) olan, çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisinden ürettikleri elektrik enerjisini son kaynak tedarik şirketlerine satanlar;”

MADDE 4- 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“16. İşverenlerce, kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (İşverenlerce işyerinde bu hizmetlerin verilmediği durumlarda, ödemenin doğrudan bu hizmetleri sağlayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine yapılması şartıyla, her bir çocuk için aylık, asgari ücretin aylık brüt tutarının %15’ini aşmamak üzere bu istisnadan yararlanılır. Kreş ve gündüz bakımevi hizmetini sağlayanlara yapılan ödemelerin belirlenen istisna tutarını aşan kısmı ile hizmet erbabına bu amaçla nakden yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.).’'

MADDE 5- 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7. a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu ve 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (Hizmet İfa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);

  1. Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında Ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.);”

MADDE 6- 193 sayılı Kanunun 32 nci maddesine dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Net ücretleri, bu Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarife nedeniyle bu maddedeki esaslara göre sadece kendisi için asgarî geçim indirimi hesaplanan asgarî ücretlilere, içinde bulunulan yılın Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanlara, bu tutar ile bu tutarın altında kalındığı aylara ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilir. Bu fıkrada geçen net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgarî geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade eder.”

MADDE 7- 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

"7. Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, İş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar.”

MADDE 8- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesine beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Kamu kurum ve kuruluşları tarafından ilgili kanunları uyarınca mükelleflerden talep edilebilen, kurum ve kuruluşların görevleriyle doğrudan ilgili ve görevlerinin ifası için zorunluluk ve süreklilik arz eden bilgilerin, bu kurum ve kuruluşlara verilmesi vergi mahremiyetinin ihlali sayılmaz. Bu durumda, kendilerine bilgi verilenler, bu maddede yazılı yasaklara uymak zorunda olup, bu bilgilerin muhafazasını sağlamaya yönelik tedbirleri almakla yükümlüdürler. Maliye Bakanlığı, bu fıkra uyarınca verilecek bilgilerin kapsamı ile bilgi paylaşımına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

MADDE 9-213 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemi, müteselsilen sorumlu olmak üzere, tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılır. Limited şirket ortakları, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olurlar. Şu kadar ki bu fıkra uyarınca tasfiye memurlarının sorumluluğu, tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlıdır.

Beşinci fıkra kapsamına girmeyen tüzel kişilerin tüzel kişiliklerinin veya tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin sona ermesi halinde, sona erme tarihinden önceki dönemlere İlişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemi, müteselsilen sorumlu olmak üzere, tüzel kişiliği olanların kanuni temsilcilerinden, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler (adi ortaklıklarda ortaklardan herhangi biri) ve varsa bunların temsilcilerinden herhangi biri adına yapılır."

MADDE 10- 213 sayılı Kanuna 278 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 278/A maddesi eklenmiştir.

‘"İmha edilmesi gereken mallar:

MADDE 278/A- Bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtia, bu mahiyetteki imha İşlemleri süreklilik arz eden mükelleflerin başvurularına istinaden, bu Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü bendindeki usulle mukayyet olmaksızın, Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul çerçevesinde ve tayin olunan imha oranı dikkate alınmak suretiyle değerlenebilir.

Birinci fıkra hükmünden yararlanmak için yapılan başvurular, Maliye Bakanlığınca, mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle değerlendirilir. Bu değerlendirme neticesinde, Maliye Bakanlığınca karşılıklı anlaşmak suretiyle, tayin olunan imha oranını aşmamak kaydıyla imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilir.

Mükellefler, imha işlemine ilişkin her türlü kayıt, belge ve evrakı bu Kanunun ilgili hükümleri uyarınca muhafaza ve gerektiğinde ibraz etmek zorundadır.

Maliye Bakanlığı, bu maddeden yararlanmak için başvuruda bulunabilecek mükelleflerde aranacak şartları, tayin olunan imha oranının geçerli olacağı süreyi, imha oranının süresinden Önce iptaline ilişkin kriterleri, bu madde kapsamına giren emtiayı, sektörler, iş kolları ve işletme büyüklüklerini ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle, belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına İlişkin diğer usul ve esasları tespite yetkilidir."

MADDE 11- 213 sayılı Kanuna 280 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 280/A maddesi eklenmiştir.

“Yurtdışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paralar:

MADDE) 280/A- Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerine, işe başladıkları hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar yurtdışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paraların, söz konusu dönem zarfında yatırım teşvik belgesi kapsamında sarf olunan kısmı nedeniyle oluşan kur farkları pasifte özel bir fon hesabına alınabilir. Bu durumda olumlu kur farkları bu hesabın alacağına, olumsuz kur farkları ise bu hesabın borcuna kaydedilir.

Sermaye olarak konulan bu yabancı paraların, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar herhangi bir suretle sarf edilmeyen kısmı; bu hesap dönemlerine ait vergilendirme dönemlerinin sonuna kadar mukayyet değeriyle, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonu itibarıyla bu Kanunun 280 inci maddesine göre değerlenir.

Birinci fıkra uyarınca oluşan fon hesabı, sermayeye ilave edilme dışında, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri hariç, şirketin tasfiyesi halinde de bu hüküm uygulanır.

Mükelleflerin, bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için ticaret siciline tescil tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar yatırım teşvik belgesi almak için başvuruda bulunmuş vc işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar bu belgeyi almış olması gerekir. Söz konusu yabancı paralar; başvurunun süresi içinde yapılmaması halinde müteakip ilk vergilendirme döneminden, yatırım teşvik belgesinin alınamaması halinde ise işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonu itibarıyla bu Kanunun 280 inci maddesine göre değerlenir.

Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.’'

MADDE 12- 213 sayılı Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1. Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dahil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227 nci ve 231 inci maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine, her bir belge için 240 Türk Lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 120.000 Türk Lirasını geçemez.

2. Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dahil olmak üzere, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fış, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin veya elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken kâğıt olarak düzenlendiğinin tespiti ya da bu belgelerin bu Kanunun 227 nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde, her bir belge için 240 Türk Lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.

Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 12.000 Türk Lirasını, bir takvim yılı içinde ise 120.000 Türk Lirasını geçemez.*’

MADDE 13- 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin başlığı '"Bilgi vermekten çekinenler ile diğer bazı yükümlülüklere uymayanlar için ceza:*’ şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Bu Kanunun 107/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlardan, bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alanlara 1.000 Türk Lirası, (2) numaralı bendinde yer alanlara 500 Türk Lirası, (3) numaralı bendinde yer alanlara 250 Türk Lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.**

MADDE 14- 213 sayılı Kanunun 376 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "‘üçte biri” ibaresi “yarısı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 15- 213 sayılı Kanunun ek 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “vergilerle kesilecek cezalarda” ibaresi “vergiler ile bunlara ilişkin kesilecek vergi ziyaı cezalarında” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 16-213 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 30- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerce münhasıran imalat sanayiinde veya 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve 3/7/2014 tarihli ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerce münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak üzere, 2019 takvim yılı sonuna kadar iktisap edilen yeni makina ve teçhizat ile aynı tarihe kadar yatırım teşvik belgesi kapsamında iktisap edilen makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve süreleri, Maliye Bakanlığınca bu Kanunun 315 inci maddesine göre tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanabilir. Bu şekilde yapılacak hesaplamada faydalı ömür süresinin küsuratlı çıkması halinde, çıkan rakam bir üst tam sayıya tamamlanmak suretiyle ilgili kıymetlere uygulanacak amortisman oran ve süreleri belirlenir. Bu şekilde belirlenen oran ve süreler izleyen yıllarda değiştirilemez. İmalat sanayiinde kullanılmak üzere iktisap edilen ve madde hükmünden yararlanılabilecek makina ve teçhizatı tespite Bakanlar Kurulu, uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.'*

MADDE 17- 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “onbeş" ibaresi “onyedi" şeklinde, (5) numaralı bendinde yer alan “onaltı" ibaresi “onsekiz" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“21- Motor gücü: Taşıtların elektrik motorlarını imal eden fabrikalarca uluslararası normlara göre tespit edilen ve kilovat (kW) olarak ifade olunan azami güçtür."

MADDE 18- 197 sayılı Kanunun 5 inci maddesine birinci fıkrasında yer alan (I) sayılı tarifeden sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(I) sayılı tarifenin “1- Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri" başlıklı bölümünde yer alan ve sadece elektrik motoru olan taşıtlardan, motor gücü;

  1. 70 kWT geçmeyenler 1,2, 3 satır numaralarında,
  2. 70 kWT geçen fakat 85 kW’ı geçmeyenler 4, 5, 6 satır numaralarında,
  3. 85 kWT geçen fakat 105 kW’ı geçmeyenler 7, 8 satır numaralarında,
  4. 105 kWT geçen fakat 120 kWT geçmeyenler 9, 10 satır numaralarında,
  5. 120 kWT geçen fakat 150 kWT geçmeyenler 11,12 satır numaralarında,
  6. 150 kWT geçen fakat 180 kWT geçmeyenler 13, 14 satır numaralarında,
  7. 180 kWT geçen fakat 210 kW’ı geçmeyenler 15, 16 satır numaralarında,
  8. 210 kWT geçen fakat 240 kWT geçmeyenler 17, 18 satır numaralarında,

ı) 240 kWT geçenler 19, 20 satır numaralarında,

yer alan taşıt değerlerine ve yaşına isabet eden vergi tutarlarının %25’i oranında vergilendirilir.

(I) sayılı tarifenin “2- Motosikletler* başlıklı bölümünde yer alan ve sadece elektrik motoru olan taşıtlardan, motor gücü;

  1. 6 kWT geçen fakat 15 kW'ı geçmeyenler bu bölümün birinci satırında,
  2. 15 kW*ı geçen fakat 40 kW*ı geçmeyenler bu bölümün ikinci satırında,
  3. 40 kW*ı geçen fakat 60 kWT geçmeyenler bu bölümün üçüncü satırında,
  4. 60 kW'ı geçenler bu bölümün dördüncü satırında,

yaşlan itibarıyla yer alan vergi tutarlarının %25'i oranında vergilendirilir."

MADDE 19- 197 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine birinci fıkrasında yer alan (II) sayılı tarifeden sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(II) sayılı tarifenin “2) Panel van ve motorlu karavanlar (Motor Silindir hacmi)” başlıklı bölümünde yer alan ve sadece elektrik motoru olan taşıtlardan, motor gücü;

  1. 115 kW’ı geçmeyenler bu bölümün birinci satırında,
  2. 115 kW’ı geçenler bu bölümün ikinci satırında,

yaşları itibarıyla yer alan vergi tutarlarının %25’i oranında vergilendirilir.

(II) sayılı tarifedeki minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlardan sadece elektrik motoru olanlar, bu taşıtlara ilişkin tarifede yaşları itibarıyla yer alan vergi tutarlarının %25’İ oranında vergilendirilir.”

MADDE 20- 197 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “motor silindir hacmi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “motor gücü,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 21- 197 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan (I/A) sayılı tarifeden sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(I/A) sayılı tarifede yer alan ve sadece elektrik motoru olan taşıtlardan, motor gücü;

  1. 70 kW’ı geçmeyenler birinci satırında,
  2. 70 kW’ı geçen fakat 85 kW’ı geçmeyenler ikinci satırında,
  3. 85 kW’ı geçen fakat 105 kW’ı geçmeyenler üçüncü satırında,
  4. 105 kW’ı geçen fakat 120 kW’ı geçmeyenler dördüncü satırında,
  5. 120 kW’ı geçen fakat 150 kW’ı geçmeyenler beşinci satırında,
  6. 150 kW’ı geçen fakat 180 kW’ı geçmeyenler altıncı satırında,
  7. 180 kW’ı geçen fakat 210 kW’ı geçmeyenler yedinci satırında,
  8. 210 kW’ı geçen fakat 240 kW’ı geçmeyenler sekizinci satırında,

ı) 240 kW’ı geçenler dokuzuncu satırında,

yaşları itibarıyla yer alan vergi tutarlarının %25’i oranında vergilendirilir.”

MADDE 22- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı I Iarçlar Kanununa bağlı (1) sayılı Tarifenin “A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün (2) numaralı fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“e) Açılmış davalarda uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi halinde, arabuluculuk son tutanağına dayalı olarak verilen kararlarda 35,90 317’

MADDE 23- 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir

“GEÇİCİ MADDE 9- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin tarafsız ve bağımsız olmadığı iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvuru derdest olanlar, bu tarihten itibaren üç ay içinde Ankara idare mahkemelerinden yargılamanın yenilenmesini isteyebilirler. Bu süre içinde istemde bulunmayanlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren üç ay içinde de istemde bulunabilirler. Süresinde istemde bulunulması halinde yargılama yeniden yapılarak karar verilir/'

MADDE 24- 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (ç) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (c) bendi yürürlükten kaldırılmış vc ikinci fıkrasında yer alan “Bu madde" ibaresi “Birinci fıkra" şeklinde değiştirilmiştir.

“b) Bu hükümden yararlanmak isteyenler, 18 yaşını doldurdukları ve korunma, bakım tedbir kararı veya bu Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen himaye onayının sona erdiği tarihten itibaren beş yıl içinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına başvururlar. Bu madde hükümleri çerçevesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hak sahibi olduğu onaylananlar Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Hak sahiplerinin atamaları il tercihleri de dikkate alınarak Başkanlıkça kura usulü ile yapılır. İşe yerleştirmede öncelik, sırasıyla lisans, ön lisans ve ortaöğretim mezunlarına verilir/'

“ç) Yerleştirme yapılacak kadro sayısı 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kurumların serbest memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonları ve işçi kadro sayısının toplamının binde biridir. Toplam kadro ve pozisyon sayısının belirlenmesinde yerleştirme yapılacak yılın başındaki veriler esas alınır. Devlet Personel Başkanlığınca bu madde kapsamında hak sahiplerinin istihdam edileceği toplam kadro sayıları her kurum için tespit edilerek kurumlara bildirilir. Kurumlar, bildirilen bu kadroları merkez ve taşra teşkilatları itibarıyla dağıtımını yaparak yerleştirme dönemlerinde Devlet Personel Başkanlığına bildirir. Bu madde kapsamına girenlerin yerleştirilmeleri; ortaöğretim ve daha üst öğrenim mezunları için kurumların talepleri doğrultusunda öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanın 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki cetvellerde yer alması şartıyla ihraz etmiş bulundukları unvanlara, bunların dışında kalan ortaöğretim ve yükseköğretim mezunları için memur unvanlı kadro ve pozisyonlara, diğer öğrenim mezunları için ise yardımcı hizmetler sınıfında yer alan kadro ve pozisyonlara yılda üç defadan az olmamak üzere Devlet Personel Başkanlığınca yapılır veya yaptırılır. Ek 1 inci madde kapsamında yerleştirme yapılacak kurumlarca teşkilat bazında dağıtımın bildirilmemesi hâlinde Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde resen yerleştirme yapılır/

MADDE 25- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

'‘GEÇİCİ MADDE 16- Bu Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında ataması yapılan ve fiilen görevde bulunanlar kurumların kadroları ve ihtiyaçları gözönünde bulundurularak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ve öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanlara atanırlar.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten Önce hak sahibi olanlardan daha önce istihdam hakkından yararlanmamış olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde Bakanlığa başvurmaları halinde ek 1 inci maddede yer alan istihdam hakkından maddede belirtilen diğer şartları taşımaları kaydıyla yararlanabilirler/

MADDE 26- 8/9/1983 tarihli vc 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesine "Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz mallar/ ibaresinden sonra gelmek üzere “, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar" ibaresi eklenmiş ve aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “Hâzinenin’' ibaresi "idarelerin’' şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 27- 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12 ııci maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Baraj inşası için yapılan kamulaştırmalar sonunda kamulaştırma sahasına mücavir taşınmaz mallar, çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulması, ekonomik veya sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olmaması hallerinde, kamulaştırma işleminin tamamlandığına İlişkin ilanın indirildiği tarihten itibaren bir yıl içinde sahiplerinin yazılı başvurusu üzerine kamulaştırmaya tabi tutulabilir. Yapılan başvurular, valilikçe kurulacak komisyon tarafından değerlendirilerek sonuçlandırılır. Bu başvuru dava şartı olup başvuru yapmadan doğrudan dava açanların dosyaları, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilerek mahkemece ilgili valiliğe gönderilmesine karar verilir. Reddedilen davalarda yargılama gideri kamu üzerine bırakılır ve davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin hususlar İçişleri, Maliye, Çevre ve Şehircilik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıklarının görüşü alınmak sureliyle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlıkça hazırlanarak Bakanlar Kurulunca bir yıl içinde yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir. Bu suretle kamulaştırılan mücavir taşınmaz inallar hakkında 22 nci ve 23 üncü maddeler uygulanmaz. İdare, bu taşınmaz mallar üzerinde imar mevzuatı hükümlerim de gözönünde tutarak dilediği gibi tasarrufta bulunabilir ve gerektiğinde Hâzineye bedelsiz olarak devredebilir/’

MADDE 28- 2942 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 13- Bu Kanunla 12 nci maddenin altıncı fıkrasında yapılan değişiklik, görülmekte olan davalarda da uygulanır ve dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilir. Reddedilen davalarda yargılama gideri kamu üzerine bırakılır ve davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Davacı, ret kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde 12 nci maddenin altıncı fıkrasında bu Kanunla yapılan değişiklik uyarınca ilgili idareye başvurarak taşınmazın kamulaştırmaya tabi tutulmasını talep edebilir. Aksi halde daha önce açılmış olan dava, açılmamış sayılır.'’

MADDE 29- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

"j) Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme tesisleri ile yol yapımına ve küçük sanayi sitelerindeki işyerlerinin inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları,”

MADDE 30- 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (d) bendinde yer alan "gayrimenkullerin kiralanması işlemleri” ibaresi "gayrimenkullerin kiralanması işlemleri, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kantin olarak belirlenen alanların okul aile birlikleri tarafından kiraya verilmesi işlemleri” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 31- 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 39- 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri İle 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Ar-Gc ve tasarım merkezlerinde, 3/7/2014 tarihli ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvaıiarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri 31/12/2019 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır.

Bu kapsamda yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir.

İstisna kapsamında alman makina vc teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayii veya Ar-Ge, yenilik vc tasarım faaliyetleri dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar.

İmalat sanayiinde kullanılmak üzere istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizatı belirlemeye Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.’'

MADDE 32- 4/6/1985 tarihli 3213 sayılı Maden Kanununun 30 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu madde kapsamında bir sahanın ihalesinin iki defa yapılmasına rağmen sahaya müracaat olmaması durumunda sahanın aramalara açık hale geleceği Genel Müdürlükçe ilan edilir. İlan edilen sahaya bir aylık sürede müracaat olması durumunda belirlenen ihale taban bedeli üzerinden ruhsatlandırılır. Müracaatın birden fazla olması durumunda müracaat edenler arasında yeniden ihale edilir.”

MADDE 33- 3213 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 15- Bu Kanun kapsamında herhangi bir ruhsatı olmadan maden ocağı açılması, işletilmesi veya faaliyetleri durdurulmuş maden sahasında madencilik faaliyetinde bulunulması fiillerini işleyenlere üç yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilir. Bu suçtan hüküm giyenler, infazın tamamlanmasından itibaren on yıl boyunca madencilik faaliyeti yapamazlar.”

MADDE 34- 3213 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan IV. Grup madenlerden “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkaran ve özel hukuk tüzel kişilerinin ruhsat sahibi olarak işlettikleri yeraltı maden işletmeleri ile kamu kurum ve kuruluşlarının iştiraklerinin işlettirdikleri yeraltı maden işletmelerinde çalışan rödovansçılara, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 41 inci, 53 üncü ve 63 üncü maddelerinde 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler ile bu Kanunun ek 9 uncu maddesiyle oluşan maliyet artışlarının karşılanmasına ilişkin destek verilebilir.” (muhasebeweb.com)

MADDE 35- 21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Sporcu ücretlerinden tevkif yoluyla alınan gelir vergisinin iadesi

EK MADDE 12- Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de faaliyette bulunan spor kulüpleri ve sportif alanda faaliyette bulunan sermaye şirketleri tarafından sporculara ödenen ücretlerden tevkif edilerek ilgili vergi dairesine kanuni süresinde beyan edilen ve ödenen gelir vergisi tutarları, ilgili işverence Türkiye’de kurulu bankalarda açılmış olan özel hesaplara, ödemeyi takip eden beş işgünü içinde İlgili vergi dairesi tarafından 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, bu maddenin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi hükmü uygulanmaksızın red ve iade edilir.

Özel hesaba aktarılan tutarlar aşağıdaki harcamalar dışında kullanılamaz.

  1. Amatör spor dallarında sportif faaliyet gösteren sporculara, bunların çalıştırıcılarına ve diğer spor elemanlarına yapılan ücret ve ücret sayılan ödemeler (Bu hesaptan yapılan ödeme, her bir sporcu, çalıştırıcı ve diğer spor elemanları için yıllık olarak 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin üçüncü gelir diliminde yer alan ve ilgili yılda ücretler için geçerli olan tutarı aşamaz.),
  1. Bu fıkranın (a) bendi kapsamındaki sporcu, çalıştırıcılar ve diğer spor elemanlarının, sportif faaliyetlerine ilişkin iaşe, ibate, seyahat, sağlık, eğitim-öğretim harcamaları ile amatör spor dallarına ilişkin hazırlık kampları, müsabaka, malzeme ve ekipman, federasyon vize, lisans, tescil ve katılım harcamaları.

Özel hesaba aktarılan iade tutarları ile bu hesaptan yapılan harcamalar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider, indirim veya maliyet olarak dikkate alınamaz.

Özel hesaptan amaç dışı kullanılan vergi iadeleri, amaç dışı kullanıldığı vergilendirme dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisi olarak özel hesap açılan mükellef adına 213 sayılı Kanundaki esaslara göre vergi ziyaı cezası kesilerek tarh edilir ve gecikme faizi hesaplanır.

Özel hesapta yer alan tutarlar, bu maddenin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç, rehnedilemez ve haczedilemez.

Özel hesabın oluşturulması, İdaresi, bu hesaba aktarılan tutarların kullanılması ve denetlenmesi ile maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye, Maliye Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı müştereken yetkilidir/'

MADDE 36- 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 4 üncü maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından engellilere ve yaşlılara yönelik olarak hazırlanan veya hazırlatılan projeler ile yapım ve kiralama işleri ve anılan Genel Müdürlüğün bu konudaki faaliyetlerine yönelik olarak kullanılmak üzere, bu maddede sayılan gelirlerin %5’c kadarı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu kararıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı emrine tahsis edilir. Bu amaçla tahsis edilen kaynak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulunun onaylayacağı projeler için kul lam lir."

MADDE 37- 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “bu Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamına girenler hariç olmak üzere" ibaresi ile (ç) bendinde yer alan “21 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında vazife malulü sayılanlar," ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 38- 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (A) bendinde yer alan “Ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir" ibaresi “ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak, kamuya gelir elde etmek, gerekçelerinden birisi veya kuruluşun özellikleri dikkate alınarak Kurul tarafından belirlenecek sair bir gerekçe ile özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 39- 4046 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri ile aynı Kanuna ekli (1) sayılı Liste aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“a) İdarenin ana hizmet birimleri; Finansman Fon Yönetimi ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanlığı, Proje Değerlendirme ve Hazırlık Daire Başkanlığı, İhale ve Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanlığından oluşur.

  1. İdarenin danışma birimleri; Hukuk Müşavirliği, Başkanlık Müşavirleri, Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığından oluşur.
  2. İdarenin yardımcı birimleri; Personel, Eğitim ve İstihdam Daire Başkanlığı, İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığından oluşur."

 

"(I) SAYILI LİSTE ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI MERKEZ TEŞKİLATI

BAŞKAN

BAŞKAN

YARDIMCISI

ANA HİZMET BİRİMLERİ

DANIŞMA

BİRİMLERİ

YARDIMCI

BİRİMLER

Başkan

Başkan

Yardımcısı

Finansman Fon Yönetimi ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanlığı

Hukuk

Müşavirliği

Personel, Eğitim ve İstihdam Daire Başkanlığı

 

Başkan

Yardımcısı

Proje Değerlendirme ve Hazırlık Daire Başkanlığı

Başkanlık

Müşavirleri

İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

 

Başkan

Yardımcısı

İhale ve Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanlığı

Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı

 

 

 

 

Strateji

Geliştirme

Daire

Başkanlığı

 

MADDE 40- 4046 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin (B) bendinin (a) alt bendinde yer alan “Sermaye Piyasaları Daire Başkanı'* ibaresi “Finansman Fon Yönetimi ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanı" şeklinde, (C) bendinin (a) alt bendinde yer alan “İhale Hizmetleri Daire Başkanı" ibaresi “İhale ve Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkam" şeklinde, aynı bendin (g) alt bendinde yer alan “Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanlığının" ibaresi “İhale ve Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanlığının" şeklinde ve “Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanı" İbaresi “İhale ve Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanı" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 41- 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 6- Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek 13/12/1983 tarihli 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait bölümünden çıkarılmış ve ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait bölümüne eklenmiştir."

MADDE 42- 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

Konut Hesabı ve Devlet Katkısı

EK MADDE 6- Türk vatandaşlarının yurtiçinde sadece bir konut edinimlerine destek olmak amacıyla açılacak konut hesaplarına biriken toplam tutarın azami %25 oranına kadar Devlet katkısı ödenebilir. Devlet katkısı ödemesi katılımcı bazında azami 20.000 Türk Lirasını geçemez. Azami tutar her yıl yeniden değerleme oranı kadar artırılır. Azami tutarı üç katma kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu madde hükümleri 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamına girenlere uygulanmaz. Bakanlar Kurulu, bu fıkra kapsamındaki konut edinimlerinde, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı 4 arifenin “I-Tapu İşlemleri*' başlıklı bölümünün (20) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, devralan veya iktisap eden hak sahibi alıcılardan alınması gereken tapu harcı nispetini sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.

Konut hesaplarına yapılacak Devlet katkısına ilişkin hak ediş sürelerinin belirlenmesi, Devlet katkısının, edinilecek konutun niteliği ve sayısı, tasarruf süresi, katılımcı ve ödeme planlarına göre farklılaştırılması, Devlet katkısı sağlanacak hesapların niteliği ve işleyişi, bankalar ve katılımcılar arasında tasarruf tutarı ve konut kredisi kullanılmasına ilişkin düzenlenecek sözleşmeler hakkındaki esaslar ile hesapların denetimi ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.

Devlet katkısı, Müsteşarlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten defaten karşılanır ve hak sahibine hesabın bulunduğu banka aracılığıyla ödenir. Hak sahipliğinin tespitinden ve aktarılacak Devlet katkısının doğru ve tam hesaplanmasından hesabın bulunduğu banka sorumludur. Haksız olarak yapıldığı tespit edilen Devlet katkısının ödendiği tarihten tahsil edildiği tarihe kadar geçen süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faiz ile birlikte bir ay İçinde ödenmesi gerektiği Müsteşarlık tarafından bir yazı ile bankaya bildirilir. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde bu alacaklar, vergi dairesince anılan Kanun hükümlerine göre, ilgili bankalardan takip ve tahsil edilir. Harç indiriminden haksız olarak yararlanıldığının tespiti halinde eksik alınan tapu harcı, banka tarafından ilgili vergi dairesine yapılacak bildirim üzerine, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile birlikte hak sahibinden geri alınır.'’

MADDE 43- 4059 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 16- 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri I lakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin mülga ek 3 üncü maddesi ve anılan maddeye istinaden yayımlanan mevzuat çerçevesinde katılımcılara öngörülen Devlet desteğine ilişkin koşullar aynen korunur. Katılımcılar talepleri halinde bu Kanunun ek 6 ncı maddesinde belirtilen esaslara tabi tutulur. Bununla ilgili usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir. Bakanlar Kurulunca ek 6 ncı maddeye istinaden usul ve esaslar belirleninceye kadar mevcut hükümlerin uygulanmasına devam olunur.”

MADDE 44- 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 19- Kuruma kayıtlı işsizler arasından 1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında özel sektör işverenlerince 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında işe alınanların; işe girdiği aydan önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurum una bildirilmemiş olmaları ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olmamaları, işe alındıkları yıldan bir Önceki takvim yılında işe alındıkları işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları kaydıyla, işyerinin imalat veya bilişim sektöründe faaliyet göstermesi halinde ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, sigortalının 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı tutarında; işyerinin diğer sektörlerde faaliyet göstermesi halinde sigortalının 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı tutarında, her ay bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene prim desteği sağlanır vc destek tutarı Fondan karşılanır.

Bu maddeyle sağlanan prim desteği 2020 yılı Aralık ayı/dönemi aşılmamak üzere, destek kapsamına giren sigortalılar için 12 ay süreyle uygulanır. Ancak bu süre; işe giriş tarihi itibarıyla 18 yaşından büyük kadın, 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük erkek sigortalılar ile Kuruma engelli olarak kayıtlı sigortalılar için 18 ay olarak uygulanır.

Birinci fıkrada belirtilen bilişim sektöründe destekten yararlanacak işyerlerini, NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasında belirtilen işkolları arasından belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

İşyeri ile ilgili aylık prim ve hizmet belgelerinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi, primlerin yasal süresinde ödenmemesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması durumlarında bu maddede belirtilen destekten yararlanılamaz. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendİreıı veya İlgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme veya yapılandırma devam ettiği sürece bu madde hükmünden yararlandırılır.

Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık İlişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi Fon katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı İşlem tesis ettiği anlaşılan işyerlerinden Fon tarafından karşılanan tutar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır.

Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri hakkında, 5510 sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesi uyarınca işlem yapılır.

Bu maddede belirtilen şartların sağlanması kaydıyla ikinci fıkrada belirtilen yararlanma süresini aşmamak üzere, destekten yararlanılmış olan sigortalının destek süresini tamamlamadan işten ayrılıp yeniden işe başlaması halinde, söz konusu sigortalıdan dolayı yeniden işe başladığı tarihteki durumu dikkate alınarak ikinci fıkrada belirtilen sürelerden kalan süre kadar bu destekten yararlanmaya devam edilir.

Bu madde kapsamında Fon tarafından işverene sağlanan, sigortalı hissesine karşılık gelen destek tutarının sigortalıya ödenmesi işverenden talep edilemez.

Bu madde hükümleri; 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum vc kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 sayılı Kanuna, 4734 sayılı Kanuna ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alını ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurtdışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan işyerleri ve daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerleri, bu maddede belirtilen şartlar sağlanmak kaydıyla, 1/1/2018 tarihinden sonra ilk defa sigortalı bildiriminde bulunulan ayı takip eden üçüncü aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinden itibaren bu maddenin İkinci fıkrasında belirtilen süre kadar bu destekten yararlandırılır.

Bu madde kapsamında destekten yersiz yararlanıldığının tespiti halinde, yararlanılan destek tutarı işverenden 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

Bu maddeyle sağlanan teşvikten yararlanmakta olan işverenler, bu teşvikten yararlanılan ayda aynı sigortalı için diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanamaz.

Fondan bu madde kapsamında karşılanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.

GEÇİCİ MADDE 20- 2017 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı ortalaması 1 ila 3 olan, imalat sektöründe faaliyet gösteren ve bu sektörde ustalık belgesi sahibi olunan özel sektöre ait işyerlerince, işe giriş tarihi itibarıyla 18 yaşından büyük ve 25 yaşından küçük sigortalılardan ve Kuruma kayıtlı işsizler arasından olmak kaydıyla 1/1/2018 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında işe alınanların; işe girdiği aydan önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemiş olmaları ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olmamaları, 2017 yılında işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları kaydıyla, İşe alındıkları tarihten 2018 yılı Aralık ayı/dönemine kadar geçerli olmak üzere, destek kapsamına giren sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı tutarında bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene prim desteği sağlanır ve destek tutarı Fondan karşılanır*

Destek kapsamındaki sigortalılar için birinci fıkrada belirtilen prim desteğiyle birlikte 2018 yılı Aralık ayma/dönemine kadar geçerli olmak üzere; sigortalının destek sağlanan aya ilişkin prim ödeme gün sayısının 53,44 TL ile çarpılması sonucu bulunacak tutar, ücret desteği olarak Kurum tarafından İşverene ödenir ve destek tutarı Fondan karşılanır.

Bu maddeyle sağlanan prim ve ücret desteği 2018 yılı Aralık ayı/dönemini geçmemek üzere, sigortalının işe alındığı ayı takip eden ilk aydan başlamak üzere her ikinci ay için uygulanır.

Bu madde kapsamına giren işyerleri en fazla iki sigortalı İçin destekten yararlanır. İşyerlerinde destekten yararlanılacak azami sigortalı sayısını değiştirmeye ve destekten yararlanılacak toplam sigortalı sayısını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

İşyeri ile ilgili aylık prim ve hizmet belgelerinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi, primlerin yasal süresinde ödenmemesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması durumlarında bu maddede belirtilen destekten yararlanılamaz. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendiren veya ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme veya yapılandırma devam ettiği sürece bu madde hükmünden yararlandırılır.

Bu madde kapsamında destekten yararlanılmış olan sigortalının İşten ayrılıp yeniden işe başlaması halinde, bu maddede belirtilen şartların sağlanması kaydıyla 2018 yılı Aralık ayı/dönemini geçmemek üzere söz konusu sigortalıdan dolayı bu destekten yararlanılır.

Bu madde kapsamında Fon tarafından işverene sağlanan, sigortalı hissesine karşılık gelen destek tutarının sigortalıya ödenmesi işverenden talep edilemez.

2018 yılında 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan işyerleri ile daha önce Kanun kapsamına alındığı halde 2017 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermeyen ve 2018 yılında ilk defa sigortalı bildiriminde bulunan işyerleri bu maddede yer alan destekten yararlanamaz.

Bu madde hükümleri; 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 sayılı Kanuna, 4734 sayılı Kanuna ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ve sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurtdışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri hakkında, 5510 sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesi uyarınca işlem yapılır.

İşe giriş tarihi itibarıyla sigortalının, işverenin birinci derece kan veya kayın hışmı ya da eşi olması durumunda söz konusu sigortalıdan dolayı bu maddede yer alan destekten yararlanılamaz. Sigortalının işe giriş tarihinden sonra işverenle arasında oluşan hısımlık veya evlilik durumları destekten yararlanmayı etkilemez.

Bu madde kapsamındaki desteklerden yersiz yararlanıldığının tespiti halinde; yararlanılan sigorta primi desteği tutarı işverenden 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, yararlanılan ücret desteği tutarı ilgili destek ödemesinin/ödemelerinin yapıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte Kurum tarafından işverenden tahsil edilir.

Bu madde kapsamındaki destekten yararlanılan ayda aynı sigortalı için diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanılamaz. Bu destekten yararlanılmayan ayda destek kapsamına giren sigortalıdan dolayı, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan prim indirimi dışındaki diğer sigorta primi teşvik, destek ve İndirimlerden yararlanılamaz.

Fondan bu madde kapsamında karşılanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.

GEÇİCİ MADDE 21- Bu Kanunun geçici 19 ve 20 nci maddeleri kapsamında işe alınanların ücretlerinin, ilgili yılda uygulanan asgari ücretin aylık brüt tutarının prim ödeme gün sayısına İsabet eden tutarı üzerinden hesaplanan gelir vergisinin asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra kalan kısmı, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir.

Bu madde kapsamında yapılan ücret ödemelerine ilişkin düzenlenen kâğıtlara ait damga vergisinin aylık brüt asgari ücretin prim ödeme gün sayısına isabet eden kısmı beyan edilmez ve ödenmez.

Bu maddeyle sağlanan vergi teşvikleri 2020 yılı Aralık ayı aşılmamak üzere, teşvik kapsamına giren çalışanlar için 12 ay süreyle uygulanır. Ancak bu süre; işe giriş tarihi itibarıyla teşvik kapsamına giren; 18 yaşından büyük kadın, 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük erkek çalışanlar ile Kuruma engelli olarak kayıtlı sigortalılar için 18 ay olarak dikkate alınır. Bu madde kapsamındaki vergi teşvikleri, bu Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sağlanan teşvikten yararlanılan çalışanlar için maddede yazılı süre ve şartlarla sınırlı olarak uygulanır, prim ve ücret desteği sağlanmayan aylar için vergi teşvikleri de uygulanmaz.

Bu madde kapsamında teşvikten yararlanılmış olan çalışanın teşvik süresini tamamlamadan işten ayrılıp yeniden işe başlaması halinde, bu maddede belirtilen şartların sağlanması kaydıyla üçüncü fıkrada belirtilen yararlanma süresini aşmamak üzere söz konusu çalışan İçin, yeniden işe başladığı tarihteki durumu dikkate alınarak, kalan süre kadar bu teşvikten yararlanılabilir.

Bu madde kapsamında gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlananlar, diğer kanunlarda yer alan benzer nitelikli gelir vergisi stopajı teşviklerinden yararlanamaz.

Bu madde hükümleri; 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 sayılı Kanuna, 4734 sayılı Kanuna ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurtdışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

Bu Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki desteklerden faydalananlar hariç olmak üzere, 1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun kapsamına alman işyerleri ve daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerleri, bu maddede belirtilen şartlar sağlanmak kaydıyla, 1/1/2018 tarihinden sonra ilk defa sigortalı bildiriminde bulunulan ayı takip eden üçüncü aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinden itibaren bu Kanunun geçici 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen süre kadar bu maddede yer alan vergi teşviklerinden yararlandırılır.

Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar ile mahsup şeklini ve dönemini belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

MADDE 45- 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun ek 2 ncİ maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu süreyi üç katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir."

“Bakan, belirleyeceği esaslar dâhilinde, bu Kanun kapsamında sağlanan Devlet katkısının, ilgililerin hesaben takip edebilmesini sağlayacak şekilde taahhüt olarak hesaplanmasına, taahhüt olarak hesaplanan bu tutarların nemalandırılmasına ve ek 1 inci maddede belirtilen hak kazanma koşulları dikkate alınarak nemalarıyla birlikte ödenmesine karar vermeye; bu Kanun kapsamında sağlanan Devlet katkısının nemalandırılmasına, bin Türk lirası tutarındaki ilave Devlet katkısının yıllar itibarıyla yeniden değerlemesine ve ek devlet katkısının azami limiti ile iade edilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. Bu Kanun uyarınca yapılacak bildirimler, Müsteşarlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde güvenli elektronik iletişim araçları ile de yapılabilir."

MADDE 46- 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun geçici 2 ııci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ancak bu hükümler, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), spot boru gazı ve sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) ithalatı için uygulanmaz. Ayrıca, yapılacak spot sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), spot boru gazı ve sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) ithalatında bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin (2), (3) ve (4) numaralı alt bentleri ve (4) numaralı alt bendini takip eden birinci paragrafta belirtilen şartlar aranmaz. Bir takvim yılında yapılabilecek spot boru gazı ithalat miktarı ve uygulama yöntemi Bakanlık görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir."

MADDE 47- 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hâzineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ayrıca söz konusu taşınmazlar, tarımsal üretim yapmak üzere tarımsal amaçlı kooperatifler ve tarımsal üretici birlikleri ile kuruluş amaçlarında kullanılmak üzere tarım kredi kooperatiflerine, 492 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerin yarısı üzerinden doğrudan satılabilir."

MADDE 48- 4706 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “vakıflardan" ibaresi “vakıflar ile kamu yararına çalışan derneklerden" şeklinde, aynı fıkrada yer alan “vakıflar" ibaresi “vakıflar ve dernekler" şeklinde ve geçici 21 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “vakıflardan" ibaresi “vakıflar ile kamu yararına çalışan derneklerden" şeklinde ve aynı maddede yer alan “bir yıl" ibaresi “iki yıl" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 49- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına "Takas” tanımından sonra gelmek üzere aşağıdaki tanım eklenmiştir.

"Tek hazine kurumlar hesabı: Kamu idarelerinin mali kaynaklarının bütçenin gelir ve gider hesapları ile ilişkilendirilmeksizin karşılığı Hâzineden alacak kaydedilmek üzere toplandığı ve Müsteşarlık tarafından yönetilen hesabı,”

MADDE 50- 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘"diğer Hazine işlemleri kapsamında yaptırılan iş, işlem ve diğer hizmetler” ibaresi “diğer Hazine işlemleri ile tek hazine kurumlar hesabı kapsamında yaptırılan iş, işlem ve diğer hizmetler” şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “Genel bütçe kapsamındaki ödemeleri” ibaresi “Genel bütçe ve tek hazine kurumlar hesabı kapsamındaki ödemeleri” şeklinde, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası aracılığıyla” ibaresi “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında veya Türkiye’de yerleşik bankalarda” şeklinde, “Nemalandırmaya ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlık ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası arasında” ibaresi “Nemalandırmaya ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlık ile ilgisine göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası veya Türkiye’de yerleşik bankalar arasında” şeklinde, dördüncü fıkrasında yer alan “Genel bütçe kapsamındaki idareler” ibaresi “Hazine Müsteşarlığı dışında kalan genel bütçe kapsamındaki idareler” şeklinde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Bu fıkra kapsamındaki hususlara istisna getirmeye, uygulamaya ilişkin esasları ve yukarıda sayılanlardan, mali kaynakları tek hazine kurumlar hesabı kapsamında değerlendirilecek olanları belirlemeye Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir.”

“Tek hazine kurumlar hesabının ve buna bağlı olarak açılacak banka hesaplarının işleyişi, tek hazine kurumlar hesabı kapsamındaki kurum ve kuruluşların Müsteşarlıktan olan nakit talepleri ile ödeme ve tahsilat tahminlerinin Müsteşarlığa bildirilmesi, Müsteşarlıkça nakit taleplerinin karşılanması, bu hesabın işleyişinden doğan borçlandırma ve alacaklandırma işlemlerinin yapılması, tek hazine kurumlar hesabında toplanan kaynakların değerlendirilmesi ve diğer ilgili hususlara ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.

Tek hazine kurumlar hesabı kapsamındaki kaynakların değerlendirilmesinden elde edilen nema gelirleri genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilir, l'ek hazine kurumlar hesabı kapsamında Müsteşarlık ile kamu kurum ve kuruluşları arasında oluşan her türlü yükümlülük ilgili tarailarca faizsiz olarak yerine getirilir.”

MADDE 51- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun ekinde yer alan (I), (II), (III) ve (IV) sayılı listeler; ekli (1), (2), (3) ve (4) sayılı cetvellerde gösterildiği şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 52- 4760 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “9302.00” ibaresi “9302.00.00.00.00” şeklinde değiştirilmiş ve aynı bende “Milli İstihbarat Teşkilatı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Savunma Sanayii Müsteşarlığı,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 53- 4760 sayılı Kanunun 7/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.13 ve 2710.19.45.00.12 G.T.İ.P. numaralı” ibaresi “2710.19.43.00.11 ve 2710.20.11.00.11 G.T.İ.P. numaralı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 54- 4760 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasına aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihten İtibaren onbeş gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi halinde vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebilir.”

MADDE 55- 4760 sayılı Kanuna 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 9/A maddesi eklenmiştir.

“MADDE 9/A - Bu Kanuna ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04, 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alan malların imalinde kullanılan (IV) sayılı listedeki malların alış faturaları ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen ve beyan edilen özel tüketim vergisi, (II) sayılı listedeki malların imalatçısına iade edilir. Maliye Bakanlığı verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir/’

MADDE 56- 4760 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinde yer alan “2710.19.61.00.11,

  1. 11, 2710.19.65.00.11 ve 2710.19.69.00.11 G.T.İ.P. numaralı” ibaresi

“2710.19.62.00.10,     2710.19.62.00.11,     2710.19.64.00.10,     2710.19.64.00.11 ve

  1. 11 G.T.İ.P. numaralı” şeklinde ve “2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.13 ve
  1. 12 G.T.İ.P. numaralı” ibaresi “2710.19.43.00.11 ve 2710.20.11.00.11 G.T.İ.P. numaralı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 57- 4/6/2003 tarihli ve 4865 sayılı Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Kurulması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (ı) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (i) bendi eklenmiş ve mevcut (i) bendi (j) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

“f) Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünce ihtiyaç duyulan konularda, Ar-Ge projeleri ile diğer bilimsel çalışmaları işbirliği halinde yapmak ve/veya desteklemek; bor ile ilgili araştırma, geliştirme, yatırım ve üretim çalışmaları için Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünce sağlanacak finansman desteğinden yararlanmak.”

“i) Görevleri ile İlgili olarak yurtdışında araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yürütmek ve/veya desteklemek.”

MADDE 58- 4865 sayılı Kanunun 15 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Enstitünün görevleri kapsamında desteklenen Ar-Ge projelerine ilişkin tutarlar, Enstitü bütçesine gider kaydedilmek suretiyle Ar-Ge projelerinin yürütüldüğü idarelere aktarılabilir. Bu şekilde aktarılan tutarlar, ilgili idarelerin bütçelerine gelir kaydedilmeksizin açılacak özel hesaplarda izlenir. Bu kapsamda yapılan harcamalar, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre denetlenir. Enstitü tarafından yürütülen ve desteklenen Ar-Ge projeleri kapsamında görev alan kamu görevlilerine aylık (20.000) gösterge rakamının, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutara kadar ücret ödenebilir. Enstitü tarafından yürütülen ve desteklenen Ar-Ge projeleri kapsamında görev alan yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile doktora sonrası araştırmacılara diğer mevzuatta yer alan sınırlamalara tabi olmaksızın burs verilebilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Enstitü tarafından belirlenir. Bu kapsamda Yönetim Kurulu üyeleri ile Enstitü personeline ödeme yapılamaz.

Enstitü tarafından yürütülen ve desteklenen Ar-Ge projeleri için Enstitü dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlardan destek alınabilir. Bu kapsamda Enstitüye aktarılan tutarlar. Enstitü bütçesine gelir kaydedilmeksizin ilgili Ar-Ge projesi adına açılacak özel hesaplarda izlenebilir.”

MADDE 59- 2/3/2005 tarihli ve 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Dağıtıcılar, 5015 sayılı Kanun gereği ulusal petrol stok mükellefiyeti kapsamında stok yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Ancak bu yükümlülük, stok hesaplamasına esas alınan dönemde yurtiçi pazar payı yüzde ikinin altında olan Sıvılaştırılmış Petrol Gazları dağıtıcı lisans sahipleri bakımından oluşmaz.”

MADDE 60- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine “sigortalılar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile 18 yaşını doldurmuş 25 yaşını doldurmamış sigortalılar” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 61- 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak, hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz.”

MADDE 62- 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmayan ve ücret ödenmeyen sigortalıların eksik gün nedeni ve eksik gün sayısı, işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan edilir. Sigortalıların otuz günden az çalıştıklarım gösteren eksik gün nedenleri ile bu nedenleri ispatlayan belgelerin şekli, içeriği, ekleri, ilgili olduğu dönemi, saklanması ve diğer hususlar Kurumca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.

Sigortalıların otuz günden az çalıştığım gösteren bilgi ve belgelerin Kurumca istenilmesine rağmen ibraz edilmemesi veya ibraz edilen bilgi ve belgelerin geçerli sayılmaması halinde otuz günden az bildirilen sürelere ait aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi, yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı primler, bu Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.”

MADDE 63- 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin başlığı “Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı ve konut kapıcılığı” şeklinde değiştirilmiş ve birinci fıkrasına “10 gün ve daha fazla olan sigortalılar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile konut kapıcılığı işyerlerinde çalıştırılan sigortalılar” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 64- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

“EK MADDE 16- Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlan, okul aile birlikleri ile bu Kanunun 73 üncü maddesine göre Kurumun yurtiçinde hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri ve özel sektör işyerleri; bu Kanun, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve 'kasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, 5225 sayılı Kültür Yatırımları vc Girişimlerini Teşvik Kanunu, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve diğer Kanunlarda yer alan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanır.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan dönemlerde vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlan, okul aile birlikleri ve bu Kanunun 73 üncü maddesine göre Kurumun yurtiçinde hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri ve özel sektör işyerleri tarafından, bu Kanun, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerinden usulüne uygun olarak yararlanılmış sayılır.

Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlan ve okul aile birlikleri, ek 17 nci maddenin ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki dönemlere ilişkin olmak üzere ilgili kanunlarla sağlanan prim teşvik, destek ve indirimlerinden geriye yönelik olarak yararlanamaz ve yararlanılmış olan söz konusu teşvik, destek ve indirimler değiştirilemez.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.

EK MADDE 17- Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.

Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin ondört ve onaltıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.

Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır vc vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz vc bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul vc esaslar Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.’*

MADDE 65- 5510 sayılı Kanunun geçici 66 ncı maddesine dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut beşinci fıkrasına “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,” ibaresi eklenmiştir.

“Birinci fıkrada belirtilen iş kazaları sonucu ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi hakkında 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesindeki istihdama ilişkin hükümler ayrıca uygulanır.”

MADDE 66- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 74- Bu maddenin yürürlük tarihinden önce ilgili kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanan hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşım, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, ödenmekte olan gelir ve aylıkların kesilmesini gerektirmez.

Bu maddenin yürürlük tarihinden önce çalışmaları nedeniyle ilgili kanunlarına göre gelir veya aylıkları kesilen ve bu Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde belirtilen şartları taşıyanlardan, gelir veya aylık bağlanması için yazılı istekte bulunanların gelir ve aylıkları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılır ve bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.

GEÇİCİ MADDE 75- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlerce;

  1. 2017 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde prime esas günlük kazancı Bakanlar Kurulunca belirlenen tutar ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2018 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
  2. 2018 yılı içinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan İşyerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,

2018 yılı Ocak ila Eylül ayları/dönemleri için Bakanlar Kurulunca tespit edilen günlük tutar ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu işverenlerin Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır. Ancak (a) bendinin uygulanmasında Bakanlar Kurulunca belirlenecek prime esas günlük kazancı 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümleri uyarınca toplu iş sözleşmesi uygulanan özel sektör işverenlerine ait işyerleri için ayrıca tespit edilebilir.

Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi İşsizlik Sigortası Fonu katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı İşlem tesis ettiği anlaşılan veya sigortalıların prime esas kazançlarını 2018 yılı Ocak ila Eylül ayları/dönemleri için eksik bildirdiği tespit edilen işyerlerinden İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanan tutar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır ve bu işyerleri hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.

İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 2018 yılı Ocak ila Hylül aylarına/dönemlerine ait aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresi içerisinde vermediği, sigorta primlerini yasal süresinde ödemediği, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığı durumlarının tespit edilmesi, Kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması hâllerinde bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendine ilişkin hükümler uygulanmaz. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler bu tecil ve taksitlendirme devam ettiği sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu maddenin uygulamasında bu Kanunun ek 14 üncü maddesi hükümleri uygulanmaz.

Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanmasında, bir önceki yılın aynı ayına ilişkin olarak aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verilmemiş olması halinde bildirim yapılmış takip eden ilk aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesindeki veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesindeki bildirimler esas alınır. 2017 yılından önce bu Kanun kapsamına alınmış ancak 2017 yılında sigortalı çalıştırmamış işyerleri hakkında birinci fıkranın (b) bendi hükümleri uygulanır.

Sigortalı ve işveren hisselerine ait sigorta primlerinin Devlet tarafından karşılandığı durumlarda işverenin ödeyeceği sigorta priminin İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanacak tutardan az olması hâlinde sadece sigorta prim borcu kadar mahsup işlemi yapılır,

3213 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi uyarınca ücretleri asgari ücretin iki katından az olamayacağı hükme bağlanan “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde yer altında çalışan sigortalılar için birinci fıkranın uygulanmasında (a) bendi uyarınca belirlenecek günlük kazanç iki kat olarak ve 2017 yılının aynı ayma ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen prim ödeme gün sayısının yüzde 50’sini geçmemek üzere, 2018 yılında cari aya İlişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısı dikkate alınır.

Bu madde hükümleri, 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde sayılan kamu idarelerine ait kadro ve pozisyonlarda 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için uygulanmaz.

4734 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (e) ve (d) bentlerinde sayılan idareler tarafından ilgili mevzuatı uyarınca yapılan ve sözleşmesinde fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alanlarında, ihale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin tamamının idarede kullanılmasının öngörüldüğü İşçilikler için birinci fıkra uyarınca İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacak tutarlar bu idarelerce işverenlerin hak edişinden kesilir.

2018 yılı Ocak ila Eylül aylarına/dönemlerine ilişkin yasal süresi dışında Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya Maliye Bakanlığına verilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar için bu madde hükümleri uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınmak suretiyle Kurum tarafından belirlenir.”

MADDE 67- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 68- 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanunun adı “Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi ve Kar Payı Destekli Fon Kullandırılmasına Dair Kanun” şeklinde değiştirilmiş, aynı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasına “faiz destekli kredi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve kar payı destekli fon” ibaresi eklenmiş, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Kanun ile bu Kanuna istinaden T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’ye, ödemeleri T.C. Ziraat Bankası A.Ş. kanalıyla yapılmak üzere tarım kredi kooperatiflerine ve Türkiye Halk Bankası A.Ş.'ye" ibaresi “Bu maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen kuruluşlara” şeklinde değiştirilmiştir.

“(2) Bakanlar Kurulunca belirlenecek özel ve/veya kamunun doğrudan veya dolaylı olarak hakim sermayedar olduğu bankaların ve/veya ödemeleri T.C. Ziraat Bankası A.Ş. kanalıyla yapılmak üzere tarım kredi kooperatiflerinin faiz destekli kredi ve kar payı destekli fon kullandırımı uygulamalarından dolayı doğacak gelir kayıpları, bu amaçla ilgili yıl merkezî yönetim bütçesinde öngörülecek ödenekle sınırlı olmak üzere, Hâzinece ödenir.”

MADDE 69- 18/4/2007 tarihli ve 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına (i) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

“j) Enerji performans sözleşmesi: Uygulama projesi sonrasında sağlanacak enerji tasarruflarının garanti edilmesi ve yapılan harcamaların uygulama sonucu oluşacak tasarruflarla ödenmesi esasına dayanan sözleşmeyi,”

MADDE 70- 5627 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

'4EK MADDE 1- (1) Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, enerji tüketimlerini veya enerji giderlerini düşürmek üzere enerji performans sözleşmeleri yapabilir ve onbeş yılı aşmayan yıllara yaygın yüklenmeye girişebilirler. Bu kapsamda gerçekleştirilecek mal ve hizmet alınılan ile yapını işleri, ceza ve yasaklama hükümleri hariç, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi değildir.

  1. Enerji performans sözleşmeleri gereğince yapılacak ödemeler, idarelerin sözleşme konusu enerji alım giderlerinin yapıldığı bütçe tertiplerinden gerçekleştirilir.
  2. Yıllık yapılacak ödemelerin toplamı garanti edilen yıllık tasarruf miktarına karşılık gelen tutarı aşamaz.
  3. Sözleşme bedeli, uygulamanın ekonomik ömrü boyunca sağlanacak toplam tasarruf miktarından eşit veya yüksek olamaz.
  4. Bu madde kapsamında yapılacak işlerde taahhüde uyulmaması halinde uygulanacak cezai şartlara, tasarruf hesaplarına esas referans değerlerin belirlenmesine, sözleşmeye esas ekonomik ve teknik analizlere, sözleşme süresince yapılacak izleme ve doğrulama faaliyetlerine, enerji performans sözleşmeleri gereğince yapılacak ödemelere, asgari sözleşme hükümleri ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşü alınarak Bakanlık tarafından belirlenir.”

MADDE 71- 20/2/2008 tarihli ve 5737 sayılı Vakıflar Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 13- Genel Müdürlüğün mülkiyetinde bulunan aşağıdaki listede belirtilen taşınmazlar, tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte, taşınmazların bulunduğu bölgede yer alan Süryani cemaatine ait vakıflar arasından Vakıflar Meclisinin kararı ile belirlenecek vakıflar adına, ilgili tapu sicil müdürlüklerince tescil edilir.

SIRA

NO

İLİ

İLÇESİ

KÖYÜ/MAHALLE

PAFTA

ADA

PARSEL

1

MARDİN

NUSAYBİN

DAĞİÇİ

-

118

1

2

MARDİN

NUSAYBİN

DİBEK

-

101

2

 

MARDİN

NUSAYBİN

DİBEK

-

108

24

4

MARDİN

NUSAYBİN

DİBEK

-

110

31

5

MARDİN

NUSAYBİN

TAŞKÖY

-

118

6

6

MARDİN

NUSAYBİN

TAŞKÖY

-

119

2

7

MARDİN

NUSAYBİN

TAŞKÖY

-

119

4

8

MARDİN

NUSAYBİN

TAŞKÖY

-

119

15

9

MARDİN

NUSAYBİN

TAŞKÖY

-

132

9

10

MARDİN

NUSAYBİN

TAŞKÖY

-

135

26

11

MARDİN

NUSAYBİN

TAŞKÖY

-

137

1

12

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇKÖY

-

101

2

13

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇKÖY

-

102

5

14

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇKÖY

-

105

42

15

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇKÖY

-

134

4

16

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇKÖY

-

149

45

17

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇKÖY

-

149

53

18

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇKÖY

-

149

66

19

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇKÖY

-

150

2

20

MARDİN

NUSAYBİN

ÜÇ YOL

-

109

3

21

MARDİN

DARGEÇİT

ÇATALÇAM

M47-D-1

128

1

22

MARDİN

SAVUR

DEREİÇİ KÖYÜ

M45-C20-C

126

11

23

MARDİN

SAVUR

DEREİÇİ KÖYÜ

M45-C20-D

120

6

24

MARDİN

SAVUR

DEREİÇİ KÖYÜ

M45-C-25-A

148

1

25

MARDİN

SAVUR

DEREİÇİ KÖYÜ

M45-C-25-A

148

13

26

MARDİN

SAVUR

DEREİÇİ KÖYÜ

M45-C-25-A

175

1

27

MARDİN

NUSAYBİN

ODABAŞI

-

-

90

28

MARDİN

NUSAYBİN

YÜNYURDU

-

-

88

29

MARDİN

NUSAYBİN

BALABAN

-

-

173

30

MARDİN

MİDYAT

BAĞLARBAŞI

-

140

3

MADDE 72- 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 18 İnci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(3) Nispi ödeme, ihracat işlemleri ü/erinden FOB bedelin binde birine kadar tahsil edilir. Hizmet ihracatında nispi ödeme tahsil edilmez. Giriş aidatı ve yıllık aidat, on altı yaşından büyükler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde ellisinden fazla olamaz. Hizmet sektörü için giriş aidatı ve yıllık aidat, on altı yaşından büyükler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarı ile bu tutarın beş katı arasında belirlenen tutarda tahsil edilir. Giriş aidatının alındığı yıl ayrıca yıllık aidat alınmaz.’'

MADDE 73- 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanuna 29 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 29/A maddesi eklenmiştir.

'‘Yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumu

MADDE 29/A- (1) Üst Kuruldan geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı alan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, bu hak ve lisansları ile yayınlarını bu Kanun ve 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun hükümlerine uygun olarak internet üzerinden de sunabilirler. Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet üzerinden sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılar Üst Kuruldan yayın lisansı, bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecileri de Üst Kuruldan yayın iletim yetkisi almak zorundadır.

  1. Üst Kuruldan alınan geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı bulunmayan ya da bu hak ve/veya lisansı iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin yayın hizmetlerinin internet ortamından iletildiğinin Üst Kurulca tespiti halinde Üst Kurulun talebi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından internet ortamındaki söz konusu yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu karar, 5651 sayılı Kanun uyarınca gereği yapılmak üzere Erişim Sağlayıcılar Birliğine gönderilir. Sulh ceza hâkimi, Üst Kurulun talebini en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.

     

    1. İçerik veya yer sağlayıcısının yurtdışında bulunmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu Üst Kurulun görev alanına ilişkin uluslararası andlaşmalar ve bu Kanun hükümlerine aykırı yayın yaptığı Üst Kurulca tespit edilen bir başka ülkenin yargı yetkisi altındaki medya hizmet sağlayıcılarının veya platform işletmecilerinin yayın hizmetlerinin internet ortamından iletimi ile internet ortamından Türkçe olarak Türkiye'ye yönelik yayın yapan veya yayın dili Türkçe olmamakla birlikte Türkiye'ye yönelik ticari iletişim yayınlarına yer veren yayın kuruluşlarının yayın hizmetleri hakkında da ikinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu kuruluşların internet ortamındaki yayınlarına devam edebilmeleri için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargı yetkisi altındaki diğer kuruluşlar gibi Üst Kuruldan geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı, bu kapsamdaki platform işletmecilerinin de yayın iletim yetki belgesi alması zorunludur.
    2. İnternet ortamından radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin sunumuna, bu hizmetlerin iletimine, internet ortamından medya hizmet sağlayıcılara geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı, platform işletmecilerine de yayın iletim yetki belgesi verilmesine, söz konusu yayınların denetlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, Üst Kurul ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde müştereken çıkartılacak yönetmelikle düzenlenir."

    MADDE 74- 30/5/2013 tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanununun 16 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    “MADDE 16- (1) Mücbir sebep olarak kabul edilebilecek haller aşağıda belirtilmiştir.

    1. Doğal afetler,
    2. Savaş hali,
    3. Kısmi veya genel seferberlik hali,

    ç) Genel salgın hastalık,

    1. Faaliyet ve yükümlülüklerin yerine getirilmesini engelleyen ve yükümlünün kendisi dışındaki nedenlerden kaynaklanan diğer benzeri haller.
    1. Mücbir sebep halleri, petrol İşlemine etkileri oranında petrol hakkı sahibinin hak ve yükümlülüklerini erteler."

    MADDE 75- 20/8/2016 tarihli ve 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun vc Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

    “EK MADDİ/ 1- (1) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Akkuyu Sahasında Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma hükümlerine göre yürütülen Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Japonya Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşma ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Japonya Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesine Dair İşbirliği Zaptı ve Ekleri kapsamındaki nükleer enerji santrali yatırımları, 15/6/2012 tarihli vc 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda nükleer enerji santrali yatırımları için öngörülen teşvik ve desteklerden yararlandırılır."

     

    MADDE 76- 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına “herhangi birine teslim eden” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya söz konusu taşıtlardan 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarında yer alanları doğrudan ya da ihracatçılar vasıtasıyla ihraç eden” ibaresi, “hurdaya çıkarılan” ibaresinden sonra gelmek üzere “ya da ihraç edilen” ibaresi eklenmiş ve aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan “31/12/2018” ibareleri “31/12/2019” şeklinde değiştirilmiştir.

    MADDE 77- 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

    “Büyük ölçekli bilgi işlem birimlerinde çalıştırılabilecek sözleşmeli personel sayısını kurumlar itibarıyla 100’e kadar yükseltmeye ve bu şekilde ilave vize edilecek sözleşmeli personel pozisyonlarında çalıştırılacaklara ödenecek ücreti anılan ücret tavanının beş katına kadar belirlemeye Maliye Bakanı yetkilidir.”

    MADDE 78- 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “yüzde 20’sini” ibaresi “yüzde 25’ini” ve “5.000” ibaresi “7.500” olarak değiştirilmiştir.

    MADDE 79- 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

    MADDE 80- 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

    “GEÇİCİ MADDE 15- (1) 1/12/2006 tarihli ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 9 uncu maddesi kapsamında 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında ek ders ücreti karşılığında görev yapmış olanlar; bu görevlerinden dolayı en az 540 gün sigorta primi ödenmiş olması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde öngörülen genel şartlar ile öğretmenliğe atanabilmek için aranan Özel şartları taşımaları, herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmaları ve Kamu Personel Seçme Sınavında Bakanlıkça belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmaları kaydıyla, Bakanlıkça belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde yapılacak sözlü sınav sonuçlarına göre ek 4 üncü madde uyarınca öğretmen unvanlı vize edilmiş pozisyonlarda sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilir. Bakanlıkça belirlenecek alanlarda olmak üzere bu kapsamda istihdam edilebilecek sözleşmeli öğretmen sayısı 5.000M geçemez.”

    GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2019 tarihine kadar, 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarında yer alan, kayıt ve tescile tabi 16 ve daha büyük yaştaki araçların adına kayıtlı gerçek veya tüzel kişiler tarafından, ilgili mevzuat gereğince kayıt ve tescili silinerek, doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da bir daha kullanılmamak üzere hurdaya çıkartılması halinde, her bir araç için aynı cins (87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan araçlardan sadece motor silindir hacmi 1600 cnV'ü geçmeyen) yeni bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin, 10.000 lirayı aşmamak üzere araçların cinsleri ve özelliklerine (motor silindir hacmi, sınıfı, özel tüketim vergisi oranına esas matrahı gibi) göre Bakanlar Kurulunca tespit edilecek kısmı, terkin edilir.

    1. Birinci fıkra kapsamında yeni aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin, Bakanlar Kurulunca söz konusu araç için tespit edilen tutarın altında olması halinde özel tüketim vergisi tahsil edilmez, tahakkuk eden özel tüketim vergisini aşan tutar iade edilmez ve başka bir araç atımında kullanılmaz.
    2. 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile kamu tüzel kişiliğini haiz diğer kurum ve kuruluşlar (meslekî kuruluşlar ve vakıf yükseköğretim kurumlan hariç) bu madde hükümlerinden faydalanamaz,
    3. İhraç edilen veya hurdaya çıkartılan araçların yaşı, tescil işleminin yapıldığı yıl dikkate alınmaksızın, tescil belgesinde yazılı model yılında aracın bir yaşında olduğu kabul edilmek suretiyle tespit olunur.
    4. Bu madde kapsamında İhraç edilen aracın, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 168 inci, 169 uncu ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde, yeni aracın ilk iktisabında terkin edilen özel tüketim vergisi tutarı, terkin tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre hesaplanan tecil faizi ile birlikte ilk iktisapla ilgili işlemleri yapan vergi dairesine ödenmeden araç İthal edilemez.
    5. Bu madde hükümlerinden haksız olarak faydalanılması halinde, zamanında ödenmeyen özel tüketim vergisi faydalanandan, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.
    6. Bakanlar Kurulu, birinci fıkrada yer alan tutarı; sıfıra kadar indirmeye, aracın hurdaya çıkarılması veya ihraç edilmesi durumuna göre farklılaştırmaya, hurdaya ayrılacak veya ihraç edilecek araçların teslim edilmesi gereken yerleri veya kişileri ve bunlarda aranılacak nitelikleri belirlemeye yetkilidir.
    7. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.

    MADDE 81- Bu Kanunun;

    1. 2 nci, 29 uncu, 55 inci ve 64 üncü maddeleri yayımını izleyen aybaşında,
    2. 16 ncı, 31 inci ve 35 inci maddeleri yayımını izleyen ikinci aybaşında,
    3. 11 inci maddesi yayımı tarihinden sonra tescil edilen sermaye şirketlerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

    ç) 15 inci maddesi yayımı tarihinden önce tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilenler hariç olmak üzere yayımı tarihinde,

    1. 44 üncü maddesi, 66 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 75 inci madde 1/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
    2. 17 nci, 18 inci, 19 uncu, 20 nci ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde,

    t) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

    yürürlüğe girer.

    MADDE 82- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Bu haberi paylaş: